CHP'de 'Büyük Kurulyatın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda gerçekleştirilmesi planlanıyor.
CHP, yerel seçimler öncesinde tüm ilçe ve il kongrelerini tamamlayıp kurultay sonrası daha güçlü ve dinamik bir şekilde sahaya çıkmayı hedefliyor.
Zonguldak'ta da 'başkan' ve 'yönetici' olmak isteyen birçok ismi heyecan sardı.
Gece gündüz, ellerinde kağıt ve kalem mahalle delegelerini belirleme yarışına girdiler.
Kırsallar başta olmak üzere Zonguldak genelinde CHP'ye artı katamayanlar ise herkesten daha çok heyecanlı.
Öyle ya kazanamazlarsa etiketlerini, mazbatalarını, koltuklarını, saygınlıklarını, her şeylerini kaybedecekler.
Kendilerine CHP'den geriye sadece 'başarısızlıkları' ve ebeveynlerinin kendilerine verdikleri isimleri kalacak.

Kurultay öncesi yerelde, mahalle delegelerinin belirlenmesi ile süreç başlayacak,
15 Ekim tarihine kadar İlçe / İl Başkanları ve yönetimlerinin belirlenmesi ile sona erecek.
Kimler ilçelere, ile aday olur konusuna hiç girmeyeceğim...
O bir başka yazının konusu.

Kongrelerde her zaman adaylar çıkar,
Kimler adaylıkta ısrar eder, kimler birileri lehine çekilir süreç gösterecek.
CHP tabanı, CHP'nin peşinden gitmeli.
İsimlerin değil.
Çünkü koltuklara ve makamlara taşıdıkları isimler yücelirken, onları oraya getirenler sönüyor, isimleri dahi anılmıyor.

CHP tabanı ilçe ve il kongrelerinde adayları iyi tartmalı, gözlemlemeli, araştırmalı.
Yüz kızartıcı suçlara meyletmiş olup yargılananlara,
Emekli olup, emekliliğini geçirdiği CHP Başkanlık makamını babasından kendisine kalma bir ofismiş gibi görenlere,
Seçimlerde kırsalı yok sayanlara, zahmet edip kırsala ziyarette bulunmayanlara,
Üye sayısını artırmaya yönelik gayret göstermeyenlere,
Partinin gençleşmesinin önünü tıkayıp, CHP'yi adeta Emekli Kahvehanesine çevirenlere,

İşi gücü, geliri olmayanlara,
Partiyi kendisine 'geçim kapısı' yapanlara,
Patron havalarında gezip, işyerleri başkalarının üzerine olanlara,
Teşkilatları saltanat gibi görerek babadan oğula devretmeyi düşünenlere,
'Babadan biz böyle gördük' deyip, koltuk kapmaya çalışanlara,
Geçmişte birbirine sinkaflı küfürler savurup bugünlerde sarmaş dolaş gezenlere,
Birbirlerini ihanetle suçlayıp, bugünlerde kanka olanlara,
Özellikle ve özellikle 2019 yerel seçimlerinde sahaya çıkmayanlara oy vermemeli.

Tabi eğer mesele CHP'nin yükselmesi ise...
Yok eğer, mesele isimlerin yükselmesi ise; yukarıda okuduklarınızı kafanızda 'delete' edebilirsiniz.

*********************

BEKTAŞ VE GEBEŞ 'PR' KASMAYI İYİ BİLİR
Yerel seçimlere sayılı günler kala farklı isimlerin farklı belediyelere aday adayı olma isteklerini işitiyoruz.
Süreç içerisinde her biri yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.
Yıllar önce aday adayı olacak isimler, aylar öncesinden piyasaya çıkarlardı.
Şimdilerde 'yıpranma' kaygıları olduğundan ya da koltuğu sağlamlaştırma 'garantisi' almadan kimse piyasaya çıkmak istemiyor.

Mevcutlar da oturdukları koltukları korumanın peşinde.
Bunlardan biri Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, diğeri de Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş.
Her ikisinin ortak özelliği; belediye bütçesinden başkanlık ettikleri belde ve ilçeye katkıları olmamasına rağmen, çok daha başarılı
belediye başkanlarından fazlaca isimlerinden söz ettirmeyi başarmaları.
Çünkü PR nasıl yapılır, iyi biliyorlar.

Bektaş ve Gebeş'in başkanlık yaptıkları sürece seçim startı verildiğinde değiniriz.
Asıl konu, Gebeş ve Bektaş'ın 2024 yerel seçimlerinde aday gösterilip gösterilmeyecekleri.
Bektaş her ne kadar Kozlu'da 3 dönem başkanlık yapsa da kendi kendini transfer ettiği AKP'de ilk dönemi.
Gebeş'in durumu daha da karışık.
3 dönem kuralını 2019'da AKP Genel Merkezi'ni su yolu yaparak kırmayı başarıp 4'üncü dönemde koltuğunu korudu.
Gebeş'in AKP'de 5'inci dönemi görmesi zor gibi.

AKP, Kozlu ve Çaydeğirmeni'nde değişime gidebilir.
Bektaş'ın 'argo dili' ve 'yargı' konuları, Gebeş'in hem 4 dönem başkanlık yapmış olması hem de Genel Merkez'e hakkında gittiği iddia edilen şikayet dosyaları iki isme de zorluk çıkaracaktır.
Hazır Gebeş ve Bektaş'a değinmişken soralım;
Sayın Bektaş, 3 dönemdir 'mavi akacak' diye söz verdiğin Kozlu Deresi'nden hala lağım akıyor.
4'üncü dönem seçim kataloğunda bu söze tekrar yer verecek misin?
Bu arada ne oldu 72 vaat?
Hayaldi ama hayalde mi kaldı?

Sayın Gebeş, TOKİ olmasa ne olurdu halin?
Nerenin önünde fotoğraf çeker, sosyal medyada paylaşırdın?
Belediyene ait internet sitesinde 'kültür ve turizm' linki hala 'error' veriyor, tıklanmıyor.
Hayırdır, tarihi değirmenlerin olduğu bölgede yel mi esmiyor?