“Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman kayıtsız şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek, son derece yanlıştır. Mahsuru faydasından büyük olur”  Mustafa Kemal Atatürk ..

                Ne zaman söylemiş? CHP 3.olağan kurultayında tarih 10 Mayıs 1931.

               Sanki CHP’nin bu gün geldiği durumu ta o yıllardan görmüş ve uyarmış gibi. En büyük eserim dediği CHP ne yazık ki bugün yönetenler tarafından bu nasihati fazlasıyla hak ediyor.

               Peki; kurucusunun bu yol gösteren sözleri uygulanıyor mu? Ne yazık ki tam tersi yapıyor. Partinin tepe noktalarına çöreklenip hiçbir şey yapmayanları, partinin ilçe ve il başkanlıklarına oturan sahtekârları eleştirmek disiplin suçu sayılıyor.

               Kuruluşundan bu güne 97 yıllık tarihinde ki (Mustafa Kemal Atatürk bunu 4 Eylül 1919 tarihine yani Sivas kongresi olarak kabul eder.) bu kadar kötü, hatta “salakça” yönetilmemiştir.

              CHP’nin bu şekilde yönetilmesi, (içindeki iyi niyeti, can-ı gönülden çalışanları, emek harcayanları ayrı tutuyorum) en çok siyasi iktidarın işine yarıyor. CHP güven veremiyor, umut olamıyor.. Ülkede bunca olumsuzluk yaşanırken oy oranı sürekli düşüyor.

             Yukarıda, “bu kadar kötü, hatta salakça yönetilmemişti” diye yazdım, açıklıyayım!

             CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz  “Biden’ın Türk-Amerikan ilişkilerini onarmak için Türkiye’ye Trump’ın önermediği neleri önerebileceği” sorusuna; “Biden yönetiminden ilk beklentimizin şu olacağını düşünüyorum. Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade, toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü bir vurgu yapması” cevabını veriyor.

            CHP ABD’nin yeni başkanından ülkesi için demokrasi bekliyor. Bu açıklama AKP’ye “gol pası” hatta “can simidi atmak” değilse nedir?

            Ya içeri de yapılan salaklıklar..

            Siz hiç Cumhurbaşkanı adayı çıkarttığınız birine seçim süresince destek olmayan, seçim gecesi bilgilendirme, sonrasında yalanları ile itibarsızlaştıran bir başka parti gördünüz mü?

            Göremezsiniz; sadece bunu CHP’nin bugünkü genel başkanı ve “10 Aralıkçı” yönetimi yapar..

            Buna bağlı olarak bir soru daha sorayım.. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Recep Tayyip Erdoğan ve Meral Akşener’i sandık örgütlenmesi yaparken veya sandık başında oylara sahip çıkarken gördünüz mü?  

            CHP yönetimi yapamadıkları kendi görevlerini Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’den istedi. Parti üye ve seçmeninde İnce konusunda olumsuz algı yarattı. Amaç; dokuz seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu ’nu koltuğunda tutmak..

            CHP sokağa çıkıp halka dokunmalıdır diyoruz, çıktılar. 20 Milletvekili ile oluşturan ekonomik konsey, gittiği şehirlerin ana caddelerinde otobüsle dolaşıyor, konuşma özürlü Veli Ağababa elinde mikrofon fırının önünden geçerken “unun çuvalı kaç para” maskesiz gezen gence “masken nerede” diye soruyor. Aynı otobüste bulunan Aykut Erdoğdu ise “ulan Veli sen sağlık bakanlığı yetkilisi misin?” diye espri yapıyor.

           Salaklık anca bu kadar olur.

            Ya yerel de!

           Salaklıkların yanında sahtekârlık da var. Saymakla bitmez..

           Korona salgını en çok CHP yönetimlerinin işine geldi. Salgın nedeniyle çalışamadıklarını utanmadan sıkılmadan söyleyebiliyorlar..

           Partide ikametgâh sahtekârlığı yapanı ilçe başkanı, bu sahtekârlığın üzerine giden üyeyi disiplin kuruluna vererek ihraç ediyorlar.

           Parti tüzüğü “Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Partinin diğer kurullarında görev alamazlar”  derken, Kadın Kolları Merkez Yürütme Kuruluna seçilen Merve Kır Zonguldak Kadın Kolları İl Başkanlığını sürdürmeye devam ediyor.

          Bu durum il Başkanı Murat Pulat’a iletildiğinde “ben kendisine söyledim bir sakıncası yok dedi” cevabını veriyor. Böyle birinden il başkanı olur mu?  

          Bitmedi turpun büyüğü heybede!

          Yönetimi hala bilmediğimiz bir sebepten dolayı düşen eski il başkanı Halil Furat geçtiğimiz günlerde korona illetine yakalandı. Siyaseten kendisini sevmem eleştiririm ancak hastalık başka bir şey. Dilerim kısa zamanda sağlığına kavuşur.

          Siyaset alanında çok tecrübeli Halil Efendi test sonucu pozitif çıkınca Halkın Sesi’ne yaptığı açıklamada “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında korona virüs bulaştığını tahmin ettiğini söyledi”.

          Milli Bayram kutlamalarından rahatsız olan ve korona salgınını bahane ederek iptal etmeyi düşünen AKP yönetimi Furat’a rüşvet verse bu gerekçeyi söyletemezdi. Bayram iptal etme gerekçeleri CHP eski il başkanı tarafından onaylandığı için AKP’li politikacılar bu açıklamadan en çok mutlu olanlardır.

         Dedim ya, CHP salakça yönetiliyor. Haksız mıyım?

 

         TURGUT GÜVEN