10 Kasım ulusça yas tuttuğumuz gündür.

        1881 de Selanik’te doğuyor ülkemizin kurtarıcısı.. 57 yıllık kısacık hayatına binlerce insanın bir araya gelse bile beceremeyeceği başarıları sığdırıyor.

        Neler yapmıyor ki!

        Emperyalist ülkelerce işgal edilmiş, paylaşılıp parçalanmış bir imparatorluktan, yepyeni bir laik demokratik cumhuriyet kuruyor.   

        İstanbul’dan Bandırma vapuru ile yola çıktığı 18 arkadaşının hiç birinde yeni bir ülke ve cumhuriyet kurma fikri yok. Sadece kendi kafasında böyle bir düşünce var ve her adımını bir plan ve program dahilinde gerçekleştiriyor.

        Bugünkü koşullarda bile yapılması zor, hatta imkânsız sayısız devrimler gerçekleştiriyor.

        Ekonomik olarak özgür olmayan, üretmeyen toplumların köle olacağını çok iyi bildiği için iktisat kongreleri yapıp planlı ekonomi ile müthiş bir kalkınma hamlesi başlatıyor.

        Cumhuriyet aynı zamanda bir “kadın devrimidir”. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk Osmanlının ikinci sınıf gördüğü, peçe gerisine sakladığı kadının erkekle eşit haklara kavuşturuyor.

        Dünyada esaret altındaki tüm ulusların kurtuluş umudu, rehberi oluyor. Onun yolundan giden birçok ülke esaretten kurtulup özgürlüğüne kavuşuyor.

        Aramızdan ayrılışının 82 yılında bile hala gösterdiği yolda yürüyen milyonlar var. Bu ülke insanı ne zaman zorda kalsa, dara düşse rehberi Mustafa Kemal Atatürk oluyor. O’na düşman olanlar bile sıkıştığında O’na koşuyor. O’nun fotoğraflarını parti binalarına asıyor.

        Anıtkabir dünyada en çok ziyaret edilen mekânların başında geliyor. Her geçen gün sevgisi ve özlemi artıyor.  

        Bugün de 10 kasımdı.. Ülke insanımız bir kez ada Atasını saygı, minnet ve özlemle andı. Yediden yetmişse Atasına bağlılığını, kurup gençliğe emanet ettiği Laik Demokratik Cumhuriyeti koruyup kollayacağını bir kez daha gösterdi.

       Atamızın karşıtları ise yine sinsice, çeşitli bahaneler öne sürerek anma törenlerini engellemeye çalıştılar.

      Bunlardan biri bugün Zonguldak’ta yaşandı. CHP İl Başkanı Murat Pulat “devlet töreni sonrasında Atasının huzuruna çelenk koymak istediklerini, ancak salgın bahane edilerek izin verilemediğini, önce saat 13.00’de, sonra da 11.00 ‘de çelenk koyabileceği söylendiğini, kendilerinin ise herhangi bir hafta kutlaması olmadığını, çelengin saat 11.00’de veya 13.00’de koymanın bir anlamı olmayacağını söylediğini” açıkladı.

      Devamında ise “bizlerin amacı, Ulu Önderimizi ve resmi bayramlarımızda partimizin çelengini saygı çerçevesinde sunmaktır. Bunda başka amacımız yoktur. Bu amaçla yapmaya çalıştığımız etkinliklerde bizlere sürekli sorun çıkaran Valilik Makamını şiddetle kınıyorum” dedi.

     CHP aynı zamanda partisinin kurucusu büyük önderini anıyor. Ben öncelikle bu yasağı ve yasağı kabul edip izin almayı anlayamadığımı belirtmek isterim.

     Siyasi iktidarın Milli Bayramlarımıza ve Atatürk’ün bu ülkede yaptığı tüm devrimlere karşı olduğunu ve her fırsatta bu değerlerimizi aşındırma gayretinde olduğunu biliyoruz.

     Tabi ki bir bahane bulup, bunu kendi memuru gibi gördüğü vali ve kaymakamlar aracılığı yasakladığını defalarca yaşadık.

     CHP Genel Merkezi de bu konuda il ve ilçe başkanları gibi sadece konuşuyor. Karşı düşünce Milli Bayramlarımızı kutlamaya ve Atatürk’ü anmaya yasak koyuyorsa, parti olarak ülkeyi ayağa kaldıracaksın.

      Eğer bir il veya ilçe başkanı milli bayramlarda ve 10 Kasım törenleri öncesinde yönetim kurullarını ve üyelerini toplayıp çelenk koymayı organize edemiyorsa yapamadığı görevini bırakacak.

      Atasının anıtına çelenk koyma işini başaramayanların Atatürkçü olmaya da hakkı yoktur. O makamlar ağlama duvarı değildir.

 

       TURGUT GÜVEN