Siyasi iktidarın milli bayramlarımıza bakışının şaşı olduğunu bilmeyenimiz yok. Her milli bayrama katılmamak için bir sebep bulur ve uygularlar. Örneğin milli bayramlar öncesinde hastaneye yatan birçok siyasilerimizi hatırlıyor olmalısınız.

        Siyasi iktidarın bir başka becerisi ise felaketleri fırsata çevirme özellikleridir. Covit 19 salgınını bahane ederek Milli Bayram kutlamalarına kısıtlama, halkın katılmasını engelleme girişimleri gözden kaçmış değil. Milli Bayramlarda salgını öne süren siyasi iktidarın mensupları işlerine gelen, kendilerine siyasi getiri sağlayacağını düşündükleri etkinliklerde salgın tehlikesini yok sayabiliyor. Ayasofya’nın ibadete açılması, bu günlerde ise AKP il kongreleri salgın tehlikesine karşın sürdürülüyor.

        Salgın’ın başladığı günlerden bu güne 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine bu bahane ile engel olmaya çalışmışlardı. Muhalefet partileri ise bu duruma tepki göstermiş, valiliklere ve kaymakamlıklara dilekçe ile başvurup bulundukları yerlerde Atatürk anıtlarına çelenk koymuş, izin verilmese bile alternatif törenler düzenlemişlerdi.

        Zonguldak’ta da CHP İl Başkanlığı çelenk koymak için Valiliğe dilekçe ile başvuruda bulunmuş ancak izin verilmemişti. Buna rağmen il başkanı Murat Pulat, ADD ve Eğitim-iş ile birlikte çelek koymuş, bu konuda bir açıklama da yapmıştı. Pulat dilerim aynı çizgisini sürdürür. Ayrıca; siyasi iktidarın milli bayram karşıtlığına alternatif tören düzenleyerek itiraz edip Cumhuriyete sahip çıkanları yürekten kutluyorum.

         Peki, Kilimli de CHP ne yaptı?

        Kilimli de CHP Kaymakamlığa dilekçe vermeyi unuttu. Şaka yapmıyorum, ilçe başkanı Erol Sarıal Beyefendinin parti üyelerinin “neden çelenk koymadınız” sorusuna verdiği cevap bu.   

        Bence bu unutulacak bir iş değil. Ancak Sarıal’ın başka bir hinlik peşinde olduğunu düşünüyorum, bu düşüncemi de aşağıda da açıklayacağım.

        Diyelim ki izin almak unutuldu, izin verilecek miydi? Zonguldak Valiliği vermediğine göre, aynı valiye bağlı Kilimli Kaymakamı da vermeyecekti. Sonra çelenk koymak için izin almaya gerek var mı? Sen topla parti üyelerini git çelengini koy. Ha bu yürek sende var mı? Ben olmadığı düşünenlerdenim.

        Cumhuriyet Bayramında çelenk koymayı göze alamayan Sarıal Efendi 30 Ağustosta Kilimli de Atatürk anıtına “Mustafa Kemal'in Öz askerleriyiz” diyerek (Mustafa Kemal’in üvey askeride var mı?) çelenk koymuş, üstelik birde konuşma yapmıştı. 30 Ağustostan bu güne ne değişti!

        Mustafa Kemal’in öz askeri ikametgâh sahtekârlığı yapmaz. İntihal yaparak kitap yazıp yazarım diye ortada gezmez. Doğru konuşur, şövenistlik yapmaz. Sözünün eridir, Cumhuriyetine ölümüne sahip çıkar..

        Sarıal Çelenk koymayı dilekçe vermeyi unuttuğuna bağladı ama gerçek bu değil. Bu aralar Kilimli Emniyeti ile ters düşmeyi göze alamaz. Çünkü sahte ikametgâh değişikliği bu günlerde kontrol ediliyor. Eğer çelenk koyup Cumhuriyete sahip çıkma cesareti gösterirse Emniyet Müdürlüğü ile ters düşer. Açık kapıya yapılan itiraz soruşturmasını emniyet müdürlüğü yapıyor. İkametgâh kontrolünde Sarıal’ın Karadon Levent Sokakta oturmadığı ortaya çıkar, kurduğu tezgâh bozsun istemez.

        Cumhuriyete sahip çıkma cesaretini gösterip Kaymakam ve Emniyet ile ters düşmeyi kendi çıkarı için göze alamayan Sarıal, bayramda Kilimli esnafını dolaşarak genel merkezin gönderdiği 'Esnaflar İçin Önlem Paketi' bildirisini dağıttı. Bu bildiri ne zaman gelmişti? 1.5 ay önce.. Uyanık ya; bunu yaparken, asıl görevini unutturacak.

        CHP Kilimli de ilçe yönetim kurulu toplantıları dahi uzun süredir yapılamıyor. Bayram törenine bile yönetim kurulunun gelmemesini salgına bağlasa da gerçek neden bu değil..  Artık maske düştü. Dün kendini destekleyenler bile gerçek yüzünü gördü. İkametgâh dümenine alet olan hemşerisi, laf taşıyan ajanı, henüz gerçek yüzünü göremeyen birkaç kadın yönetim kurulu üyesi ve ilçe başkanlığı koltuğundan kalkıp kendisini oturtan eski ilçe başkanı hanımefendi ile çıkış yolu arıyor.

        Çıkış yolu var mı? Var!

        Çevirdiğin dümenler ortaya çıktı, masken düştü, etrafındakiler gerçek yüzünü gördü. Kilimli de dolaşamayacak durumdasın. Tek çıkış sahtekârlıkla oturduğun ilçe başkanlığından istifa etmek.  

        TURGUT GÜVEN