CHP’de tavanda, tabanda karışık.
Tavanda saray ziyareti yapan CHP’li kim tartışmaları sürerken, tabanda ise delege seçimleri sonrası yapılan tartışmalar var.
Her iki olaya da değineyim.
CHP’yi büyük oranda “10 Aralık hareketi” yönetiyor. Bu hareketin başında örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı var. Genel Başkan Kılıçdaroğlu da bu hareketin güdümünde.
Bu ekip bundan birkaç ay önce parti içi seçimler öncesinde bölge toplantıları düzenledi.. Örneğin Zonguldak örgütleri Bolu’da toplandı. Bu toplantıların ana teması şuydu. İl kongreleri çok tartışmalı geçiyor, bu tartışmalar partide bölünmelere sebep oluyor, bu gerekçe ile uzlaşarak tek aday ile il kongrelerini tamamlamalıyız düşüncesiydi. Ancak bölge toplantılarında bu görüş kabul edilmedi.
Bu toplantıların bir başka ve asıl amacı ise kurultaya da tek adayla, Kılıçdaroğlu ile gitmekti. Parti içi muhalefeti de bu şekilde diskalifiye etmeyi düşünüyorlardı.. Bu plan tutmayınca Saray ziyareti senaryosu yazıldı ve uygulandı. Bu kumpastan bana göre Kılıçdaroğlu’nun da bilgisi var. Fox tv’de Kılıçdaroğlu’nun “bu görüşmeden haberim var ve kim olduğunu biliyorum, ismi açıklayamam” demesi bence kendisini de kumpasın içinde olduğunu gösteriyor.
Yazdıklarımı takip etme CHP Genel Merkezine bildirme kararı alıp, karar defterine yazan Halil Furat ve ekibine bir malzeme daha vermiş olayım. Genel Merkeze bildirmekte sakın geç kalmasınlar.
*****
Parti tabanında ise delege seçimleri ufak tefek tartışmalarla bitti. Bundan sonra ilçe kongre süreçleri başlayacak. Tabi bu süreçte tartışmalı ve sancılı geçecek..
Kozlu’da yeniden yapılanma şansı delegelerin tercihine kaldı. Delege seçilenler sağduyulu davranır da mevcut yönetim yerine yeniden yapılanmayı tercih ederlerse Nuri Genç bulunmaz ilaç olacaktır. Kozlu CHP içinde yeniden yapılanma ise kaçınılmazdır. Çünkü Kozlu da CHP parti ile alakası olmayan kişilere teslim edildiği söylenmektedir.
*****
Kilimli’de delege seçimlerini ilçe başkanı Filiz Karademir ve eski belediye başkanı Ali Aslankılıç destekli Erol Sarıal kazandı. Bir başka deyişle Kilimli de CHP üyeleri kötünün iyisini seçmek zorunda kaldı..
Erol Sarıal Kilimli de ilçe başkanı olup, gerekenleri yapar mı? Hiç sanmıyorum. Sarıal Kilimi ilçe başkanlığını sıçrama tahtası olarak kullanacak, ilk genel seçimde milletvekili adayı olacaktır.
2004 yerel seçimde Kilimli Belediye Başkan adayı olup seçimi kaybettiğinde CHP üyelerini partiye ihanetle suçlayan bu şahsın, listesine girip delege olanlar, doğru dürüst birinin ilçe başkan adayı olması durumunda Sarıal’a oy vereceklerini hiç sanmıyorum.
Önemli bir başka uyarı daha yapayım. Sarıal ilçe başkanı olduğunda CHP Kilimli ilçe başkanlığı kısa bir süre sonra Giresun derneğinin şubesine dönüşür.
*****
Merkez ilçe de beklenen oldu dersem yanlış olmaz. Çünkü Merkez ilçede delege seçimlerini organize edecek ve yönetecek kadronun olmadığını daha önce de yazmıştım. Hatta merkez ilçede başkan kâğıt üzerinde Yusuf Mar ama partiyi yöneten kendisi değil. Her şeyi bildiğini zanneden üç kafadar kadındır. Bu bilgiye rağmen aldıkları sonuç bence başarı sayılır.
Bu bilgisizlik ve deneyimsizlik nedeniyle merkez ilçe lokomotif ilçe olamamaktadır.
Merkez diğer ilçelere göre en tartışmalı, bol hatta korsan listeli delege seçimleri yaşadı.
Merkez ilçede beni şaşırtan olay ise son gün yapılan “utanç ittifakıdır”. İki gün önce beyaz listenin adayı olarak ortaya çıkan kişinin eşine telefon ederek adaylıktan çekilmesini isteyen, işi tehdide vardıran Halil Efendi ile birlikte liste hazırlamanın mantığını anlayamadığımı belirtmek isterim.
Ya merkez ilçede yönetici bir kadına ettiği küfürler. Bu ittifakı kabul ettiğinize göre Halil Efendinin ettiği küfrü kabul etmiş olmuyor musunuz?
Utanç ittifakının gerekçesi ve sloganı puştluğa puştlukmuş. Bu durumda ittifak kurup seçim kazanmak için “puşt” olmayı da kabul etmiş olmuyor musunuz?
Bunun için doğal ittifakta yapılabilir. Ancak Merkez İlçe 2 yıl önce yine bu şahsın içinde bulunduğu ittifakla kuruldu. Sonuç ortada ve ders almadıysanız, aynı kumpasları, aynı hakaretleri yeniden yaşamak istiyorsanız utanç ittifakınız hayırlı olsun.
Yeni seçilen delegelerin bu utanç ittifakına sıcak baktığını hayalini dahi kurmayın.. Bu gibi ittifaklarla 50+50 her zaman 100 etmez, 60 bile zor eder bunu unutmayın. İlçe seçimini bu şekilde kazanırız düşüncesini aklınızdan dahi geçirmeyin. Zaten bir süre sonra bir birinizi yemeye başlarsınız bunu da unutmayın..
Onurlu seçim kaybetmek, onursuzca kazanmaktan çok daha doğru olduğunu unutmamak gerekir.
Parti içinde seçimlerin yapılması parti içi demokrasinin gereğidir. Daha demokratik ortamlarda her üyenin seçme ve seçilme hakkı gözetilerek yapılması her CHP üyesinin özlemi ve hedefi olmalıdır.
Karşınızda kazanan her kimse onun ile demokrasi içinde mücadele gerekir. Parti içinde rakibinizin yaptıklarını veya yapamadıkları ile eleştirir sonuç almaya çalışırsınız. Sonuçta karşınızdaki bir başka partiden gelip sizi yönetmeyecek.
Sözün özü şudur! Utanç ittifakı ile merkez ilçe beyaz bayrağı göndere çekmiştir. Çok yazık olduğunu ve üzüldüğümü belirtmek isterim.
TURGUT GÜVEN
