Bir aya yakın bir zamandır herhangi bir sebep olmasa da yazmak içimden gelmedi. Ülke ve Zonguldak gündeminde ise şaşılacak olaylar yaşanıyor.
Bu gün Zonguldak Belediyesi Meclis toplantısını izledim. Gündemde bulunan birçok madde oybirliği ile kabul edildi. Son madde Makzon ise 2 Eylülde yapılacak meclis toplantısına ertelendi.
AKP’li politikacılar Makzon projesini o kadar çok abarttılar ki adeta Zonguldak’ı kurtaracak proje gibi sunmaya başladılar. Bu anlayış tabi ki sadece hayal. Yeri konusunda getirilen hiçbir eleştiriye karşılık veremeyen AKP’li politikacılar “yerine karşı olan makzona da karşıdır” gibi slogana çevirdiler. Bu kabul edilebilir bir görüş değil.
Belediye Başkanı Selim Alan ise “bilen bilmeyende bu konuda görüş açıklıyor” diyerek Makzon projesinin tartışılmasına bile karşı çıktı. İşin özü şu; AKP’li politikacılar her ne yaparsa yapsın, fikir yürütülmesin, evet denilsin istiyor.
Az daha unutuyordum. Şehirlerarası Yüzüncü yıl Otobüs Terminali ile Emniyet Müdürlüğü arasında bulunan İstanbul Park’ta dün gece yarısı ağaç katliamı yapan Zonguldak Belediyesinin başkanı, bu günkü meclis toplantısında “doğaya saygılıyız” dedi.
Önemli gördüğüm bir diğer husus ise AKP Meclis üyesi Murat Uzun’un durumu. Uzun aynı zamanda Makzon’u yapmak isteyen kooperatifin başkanlığını yürütüyor. Bu durumda sormak gerek, Uzun Makzon konusundaki açıklamalarını hangi sıfatı ile yapıyor. Bir belediye meclis üyesinin başında bulunduğu bir projeyi canla başla savunması ne kadar doğrudur?
CHP Belediye meclis üyelerinin dışında Meclis toplantısını İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kaptan ve Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun da takip etti. Toplantıyı izlerken bir ara aklımdan geçti. Ebru Hanım elinin vicdanına koyup, şimdi uygulamalarına karşı olduğu Selim Alan’ı o makama taşıyanlardan birinin kendisi ve ekibi olduğunu düşünmüş müdür?
****
Sahil projesinin Toki tarafından yapımı devam ediyor. Zonguldak halkı bu projenin içeriğinden bihaber. Proje konusunda halkı bilgi verilmemesinin sebebi ne olabilir? Nedir saklanıp gizlenen, açıklanmaktan kaçınılan!
Açıklanmasında bir sakınca görülüyorsa uygulamada üçkâğıt mutlaka vardır diye düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz.
****
Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz Maden Şehitleri ile ilgili bir yasa önerisini meclis gündemine getirdi. Zonguldak halkının tamamını ilgilendiren bu yasa nedense şehrin gündeminde hak ettiği yeri almadı.
Başta Genel Maden İşçileri Sendikası, Maden Şehitleri Derneği, Sivil Toplum örgütleri bu konuda duyarsız kaldı.
Sonra, yerel basında yandaş köşe yazarları, satılmış kalemler “bu yasanın meclise geleceğinden AKP’li milletvekillerinin haberi yokmuş” gibi yazabildiler.
23 Haziran Salı günü meclis gündeminde gelen MHP’nin çekimser kaldığı ve AKP’nin ret oyu ile kabul edilmeyen yasa ile ilgili CHP’nin hiçbir ilçe başkan ve yönetimi bir tek kelime açıklama yapmazken, il başkanı Murat Pulat ancak 5 Temmuzda açıklama yapabildi.
Kendi milletvekilinin getirdiği yasa önerisine Fransız kalan bir parti yönetimi varken diğerlerinden bir şey beklenebilir mi?
****
Söz CHP il Başkanı Murat Pulat’tan açılmışken devam edeyim. Pulat ile ilgili en çok yapılan eleştiri olup biten karşısında sessiz kalışı, gündemi takip edemeyişiydi.
Şehrin gündemini değerlendirmeyi, partisinin çözüm önerilerini anlatamadığı gibi başkalarına havale etmeyi alışkanlık haline getirdiği açıkça görülüyor.
Bu görüşe katılan ve sessizliğini eleştirenlerden biride benim. Açık ve net yazayım CHP Zonguldak il Başkanlığı Pulat’ın yapacağı iş değil. O bilgi birikimi ve kapasite kendisinde olmadığı gibi ilçeler arası koordine yeteneği ise sıfır. İlçe Başkanlığını yapamayıp bırakan biri il başkanlığı yapabilir mi?
Şehrin gündeminde beş aydır tartışılan birçok konuda sessiz kalan Pulat dün yaptığı açıklama ile bu konulardaki görüşlerini Zonguldak halkı ile paylaştı.
Bu açıklama akıllara şunu getirdi. Pulat perakende değil, toptan ödeme yapmayı seviyor.
TURGUT GÜVEN
