Mültecilerin Türkiye’deki Etkisi: Toplumsal Değişim Ve Ekonomik Dinamikler
Türkiye hem geleneksel bir imparatorluk dönemine sahip hem de modern ulus devlet kuruluşunu gerçekleştirebilmiş bir ülkedir. Söz konusu arka plan Türkiye’de toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel alanlarda önemli etkiler oluşturmuştur.
Bu durum farklı kesimler arası geniş ilişkiler ağı, farklı kurumsal yapılar, toplumsal alanda yaşanan değişimler, bireysel davranışı etkileyen toplumsal eylem türleri gibi birtakım olguları şekillendirmiştir. Toplumsal alanda yaşanan değişimler Türk toplum yapısında devrim yaratacak derecede etkili olmuştur.
Bu büyük etkinin başlıca sebebi ise mültecilerdir. Mültecilerin ülkeye her açıdan olumsuz etkileri olduğunu görüyoruz. Özellikle toplumun ahlak seviyesini eksilere düşürmesi diyebiliriz. Her toplumun kendi yapısı kendi içerisinde doğru gelir lakin bu bizim toplum için bozulmayı işaret ediyor.
Kadın tacizleri ve kadın ölümlerinin artışı da farklı ülkelerden gelen mültecilerin büyük oranda etkisi olduğu görülüyor. Bu konuda en yeni örnek; Kayseri'de Suriye uyruklu kişinin akrabası olan bir kız çocuğunu taciz etmesi. Diye ifade edilse de kız çocuğunun genç bir Türk kızı olduğu yönünde söylemler dahilinde bulunuyor. Tacize uğrayan genç kızın kendi uyruklarından olduğu söylenerek Türk halkının susturulması hedeflendiği bariz ortadadır.
Olayla ilgili sayın bakanımız; 'Türkiye bir hukuk devletidir, suçlular tutuklandı' demiş olsa da bu tatmin edici bir cevap değildir. Sadece verilen ceza ile bunun önüne geçilebileceği mi düşünülüyor gerçekten inanılır gibi değil… Olması gereken, bu ahlakı bozuk şahısların sınır dışı edilmesidir. Mülteciler sadece ahlaki açıdan değil ekonomik ve kültürel açıdan da Türk toplumunu etkilediği görülüyor.
Kültürel açıdan bakıldığında, Türkiye'nin tarih boyunca çeşitli kültürlere ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Ancak, son yıllarda yaşanan mülteci akınıyla birlikte farklı kültürel pratikler ve yaşam tarzları Türk toplumuna yeni bir dinamizm katmıştır. Özellikle büyük şehirlerde, mültecilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde kültürel mozaik giderek zenginleşmiş, farklı lezzetler, sanat formları ve dini ritüeller şehir hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, bu durum zaman zaman toplumsal gerilimlere de yol açabilir; farklı kültürel pratikler ve değerler arasındaki çatışmalar yerel halk ile mülteciler arasında anlayış eksikliklerine ve çatışmalara yol açabilir.
Mültecilerin gelmesi Türk toplumunu ekonomik açıdan da olumsuz yönde etkilediğini biliyoruz. Ekonomik açıdan değerlendirildiğinde, mültecilerin Türkiye ekonomisine etkisi karmaşık bir tabloyu ortaya koymaktadır. Özellikle düşük vasıflı iş gücü piyasasında mültecilerin yoğun talebi, iş gücü piyasasındaki rekabeti artırabilir ve ücretlerin düşmesine yol açabilir. Diğer yandan, mültecilerin yaratıcı ve girişimci potansiyeli, bazı sektörlerde yenilikçi çözümler sunabilir ve ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir.
Ancak, mültecilerin geniş çaplı bir şekilde yerleştiği bölgelerdeki altyapı ihtiyaçları ve kamu hizmetlerine olan talep artışı, yerel yönetimler üzerinde ek yükler oluşturabilir.
Türk toplum yapısının etkilendiği bir diğer konuda evliliklerdir. Suriyeli ve türk evliliğine bir çok kez şahit oldum. Bu tür evlilikler kültür aktarımını da etkilediği görülüyor. Giyim tarzını ve mutfak kültürünü de etkiliyor. Çocuk yetiştirmek bile iki farklı kültür ve ırktan bilgiler dahilinde yapılıyor, çocuğun verilen eğitime entegre olması oldukça zor ve akıl karıştırıcıdır.
Sonuç olarak, mültecilerin Türkiye’deki etkisi hem kültürel çeşitliliği zenginleştirmekte hem de ekonomik dinamikleri şekillendirmektedir. Bu süreçte, ulusal politikaların yanı sıra uluslararası iş birliği ve destek de büyük önem taşımaktadır. Mültecilerin entegrasyonu ve toplumsal uyum sağlamaları için adil ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir adımdır. Atatürk’ün sığınmacı yasasına da dayanarak, Yazar İskender Pala’nın da dediği gibi ‘Gereğinden fazla merhamet vatana ihanettir.’ Sözü ile Türk toplumunun mültecilerden ayrıştırılması gerektiğini vurgulayarak sözlerime son veriyorum.