Merkez ilçe kongresinden sandıktan Ebru Uzun çıktı.

        Kongreyi Lens Medya’nın canlı yayınından baştan sona izledim.  

        Kongre izlenimlerine geçmeden önce önemli gördüğüm bir konunun altını çizmek isterim..

        CHP Genel Başkanı iktidara geldiğimizde “siyasi ahlak yasası” çıkaracağız diyor. Bence bu yasayı çıkarmak için iktidara gelmeyi beklemeye gerek yok. İlk kurultayda parti tüzüğüne koyup partide uygulaması gerekir..

        Çünkü ilçe başkanlığına aday olan biri zimmet suçu, yerel ve genel seçimde partiye ihanet iddiaları ile suçlansın, bu iddialara bir tek açıklama getiremesin ama 134 kişinin desteği ile ilçe başkanı seçilsin.

        Böyle bir partide siyasi ahlaktan bahsedebilir mi?        

        CHP’de kimse AKP’li seçmenine “hırsıza, uğursuza” nasıl oy veriyorsunuz diye kızmasın, çünkü CHP delegesinin AKP seçmeninden hiçbir farkı olmadığını bu gün bir kez ispatladı.

        Kongre izlenimlerine gelince!

        Adayların divan başkanı üzerinde anlaşmaları doğruydu. Ancak Alaplı’da ilçe Başkanlığı, sonrasında belediye başkanı olan Nuri Tekin bu kapasitede biri olmadığını uygulamaları ile gösterdi. Çünkü parti tüzüğünü bilmiyor.

        Seçimlerde çarşaf liste esastır. Belli ki parti içi demokrasiyi yere göre sığdıramayan ilçe başkan adayları blok liste de anlaşmış. Oylamaya geçilmeden önce lehte ve aleyhte söz vermesi gerekirdi, bunu yapmadı. Divan aday listelerini onaylar matbaaya gönderir baskısını bekler ve seçim kuruluna teslim ettikten sonra divanın görevi biter.

        Tekin, Ebru Uzun’un listesi baskıdan gelmeden divan tutanağı ile seçim kuruluna devretti ve gitti. Tabi bazı su kurnazları listenin gecikmesini kendi lehlerine çevirmek için “daha fazla beklenemez” gibi savlarla Uzun’u seçime sokmama yarışına girdiler. Şimdi böyle bir olay yaşansaydı neler olacağını düşünün. Böyle sorumsuzluk olmaz.

        Merkez ilçeyi bu salonda kongre yaptıkları için kutlarım. 380 delegen var, 200 de izleyici etti 580, salon 400 kişilik. Bir olay çıksa insanlar bu salonda birbirini ezerdi.

        Bahattin Arı’nın adaylıktan çekilmesi belli ki Uzun’a yaradı. Sonrasında ise kazananın bir önemi kalmadı. Çünkü kim kazanırsa kazansın parti içi zıtlaşma, kargaşa, gruplar arasında sürtüşme daha da şiddetli devam edecektir. Bu olumsuzluklar hiçbir grubun adamı olmayan Arı ile ortadan kalkabilirdi olmadı.

        Dünkü yazımda Uzun’un Harun Akın desteğini aldığını ve bunu neden inkâr edip gizlediğini sormuştum. Kongrede konuşma yapan Akın da “hiçbir adayı desteklemediğini” söyledi. Bu doğru ve dürüst bir söylem değil. Uzun ve Akın yaptıkları işbirliğini neden saklar anlamam, ancak bu işbirliği gün ışığı gibi ortada.

        Bakınız Uzun ve arkadaşları ile ilgili iddialar var. Uzun kongrede yaptığı konuşmada bu iddialara değinmekten kaçındı ve bir tek açıklama getiremedi. Bence açıklama yapmaktan özenle kaçınması yapılan iddiaların doğruluğunu gösterir.   

        Bundan sonra ne olur? Uzun’un işlediği ve hüküm giydiği suç bir üst mahkemeden onanır, ilçe başkanlığını biter. Yeni ilçe başkanı yönetim içinden yapılan seçimle belirlenir ve bölünme parçalanma tekrar yaşanır. CHP Zonguldak’ta ayağa kalkamaz.  

        Osman Zaimoğlu’nun seçimi kazanması mümkün değildi. Kongrede yaptığı hararetli ve iddialı konuşma yeterli olmadı. Çünkü üzerinde Halil Furat gibi birinin gölgesi hatta kiri vardı. Daha önce dediğim gibi Zaimoğlu kazanılmalı.

        Sevgi Alay iki yıllık merkez ilçe yönetiminde yaptıklarının faturasını ödedi. Uzlaşmaz tavrı, her şeyi çok bildiğini sanması, agresifliği, ben bilirim anlayışının duvara toslayacağını yazdım ve ilçe yönetiminde bulunan arkadaşlara da defalarca söyledim. Seçimi kazansaydı merkez ilçe bu günlerini arardı. Alay partiden insan kovmanın ve genel merkeze şikâyet etmenin karşılığını gördü. Ektiğini biçti, açık söyleyeyim çok da iyi de oldu.    

        Merkez ilçe yönetimini iki yıl önce Uzun’dan alan bu günkü yöneticiler görev yaptıkları süre içinde bir tek doğru iş yaparak yine Uzun’a teslim ettiler. Tek doğruları delege seçimlerini 19 mahalleye sandık koyarak yapmalarıydı.

        Tüm uyarıları dikkate almayarak bu sonu kendileri hazırladılar. Çok az emek harcayarak geldikleri yerin kıymetini bilip doğru işler yapmayarak silinip gittiler. Birkaç kişi dışında üzüldüğümü belirtmeliyim.

         Aslında sözü çok fazla uzatmaya gerek yok, gerçek olan şu. Merkez ilçede ihanet kazandı.

 

         TURGUT GÜVEN