Gündem o kadar yoğun ve hızlı değişiyor ki hangi konuyu köşemize taşıyacağımı şaşırmış durumdayım..

                Termik santrallerin filtre takılması ile ilgili yasa ile üçüncü kez süre uzatımı AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve saray kadrosu tarafından hazırlanmış meclise gönderilmişti..  Sakıncaları çevre ve insan sağlığına zararları konusunda yapılan uyarılara kulak tıkanmış, yasa AKP ve MHP oyları ile kabul edilmişti. İki gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından veto edildi.

                Süresi 1 Ocak 2020 de dolacak olan termik santrallerin bu süre dolduğunda ne olacağı konusunda tahminler yürütülmeye başlandı. Ne olacağını önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.

                Cumhurbaşkanının vetosu sonrası bu uygulamadan nemalanmak isteyen kişi ve gruplar oldu. Yasaya kabul oyu verdikleri halde veto eden Cumhurbaşkanına teşekkür yarışına giren milletvekillerini de gördük. Bence nemalanması gereken gerek basında, gerekse sosyal medyada toplumun duyarlılığıydı. Bu veto ve sonrasında bir kez daha ortaya çıkan yasaya kabul oyu veren AKP ve MHP milletvekillerinin iradelerinin ipotek altında olduğuydu. Daha önemlisi ise AKP ve MHP milletvekillerinin sadece iradeleri değil, vicdanları da ipotek altındaydı..

                ******

                Zonguldak’ı ilgilendiren benzer bir veto da bugün CHP Genel Merkezinde yaşandı.!

                Yaşananlara taraf olmadan objektif bakmaya, bildiğim ve şahit olduğum konuları sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

                Hatırlayayım, Pazar günü Bahçelievler Mahallesinde yapılan delege seçimleri Merkez İlçeye yapılan itiraz sonucunda iptal edilmiş, il yönetiminin iptal kararını kabul etmemesi sonunda talep CHP Genel Merkezine gelmiş, Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Oğuz Kaan Salıcı imzasıyla Bahçelievler mahallesi delege seçimi iptal edilmişti.

                 Bu gün bu karara Haluk Koç, Harun Akın ve Bahçelievler mahallesinde delege seçimini kazanan ekibin bir kısmı ile itiraz ettiler. Daha önce imza atıp iptal ettikleri seçimi aynı isimler bu kez geçerli saydı.

                Yeri gelmişken yazayım, Haluk Koç’un bir elinin Zonguldak’ta olması doğru bir davranış değil. Her kritik konuda devreye girmesi Zonguldak’ta bir kısım CHP üyesini memnun edebilir, ancak büyük bir kısmını karşısına aldığını bilmesi gerek.   

                Bu iptal kararının termik santrallerde yaşanan veto olayından hiçbir farkı yok..  

                Bahçelievler Mahallesindeki delege seçimlerinin iptal edilmesindeki gerekçelerin doğru olduğunu düşünüyorum. Sandık çevresinde tarafların üyelere yaptığı baskıları, oy kullandıktan sonra sandığa atmadığı oy pusulalarını geri istemelerini, bu nedenle oy kullanmadan geri dönen üyeler olduğu tartışmasız bir gerçek. Ortamın gerilmesi sonrasında polis çağrılması ise delege seçimlerinde çok rastlanan bir durum da değil.

                Burada hatalı olan merkez ilçenin sandık için görevlendirdiği kişilerin tuttuğu rapor. Bu raporda yapılan itirazdaki gerekçeler ve sandık çevresinde üyelere yapılan baskılar yer almıyor.

                Ayrıca Merkez İlçe Yönetiminin önemli bir yanlışı ise resmi açıklama yapıp aday olduğunu açıklamasa bile ilçe başkanlığına aday olacağı bilinen Sevgi Alay’ın ve Ayten Kaya Çanakçı’nın kendi mahallesi Bahçelievler de sandık görevini almasıydı. Dikkat ederseniz   “sandık görevini almasıydı” diyorum. Nedeni şudur, merkez ilçeyi ilçe Başkanı Yusuf Mar değil, ne yazık ki, Sevgi Alay ile birlikte üç kadın yönetiyor.

                Delege seçiminin iptal edilmesi Ebru Uzun’un listesinde bulunan delegeleri kemikleştirdi diyebilirim.  

                Şu konuya da açıklık getirmem gerek. Uzun ve ekibi yerel seçimlerden önce Bahçelievler de seçim bürosundaki görevliler ve Deniz Dilaver tarafından seçim çalışmalarına davet edildi. Ancak Uzun, Harun Akın’ın belediye başkan adayı yapılmaması nedeni başta olmak üzere, ilçe başkanlığını kaybetmiş olmanın sorumlusu olarak gördüğü Deniz Yavuzyılmaz’a husumeti nedeni ve ekibinde bulunan arkadaşlarının önerisi ile yerel seçimlerde görev almaktan kaçtı. Hatta bu ekip seçimlerde ortalarda görülmediği. Yerel seçimlerde partiye oy vermedikleri düşünüldüğü için ihanet etmekle suçlandılar. Bu suçlamaların yapılmasının nedeni Uzun ve ekibinin yerel seçimde aldıkları tavırdır.

                Sadece bu mu? Hayır. Uzun ve ekibi 24.Haziran 2018 genel seçimlerinde de ortalarda görünmesiler. Çünkü milletvekili 2.sırasında Deniz Yavuzyılmaz vardı.   

                Genel Merkezin bugün geri vites yapması merkez ilçede sorunları bitirdi mi? Asla, tam tersi ateşe bir kez daha benzin döküp tansiyonu oldukça yükseltti. Gelecek günlerde gruplar arasında dilerim sağduyu hâkim olur da sorun yaşanmaz.

                Merkez ilçede yükselen tansiyon nasıl düşer? Gruplar içinde partinin geleceğini düşünen sağduyulu kişiler, başta Ebru Uzun’u, Halil Furat’ı ve Sevgi Alay’ı “siz şöyle bir kenara çekilin bakalım” diyebildiklerinde ve bunu başardıklarında merkez ilçede sorun kalmaz. Çünkü bu üç ismin partinin geleceğini değil, kendi çıkarları için siyaset yaptığını düşünüyorum.

                Delege seçim süresince yeni ve eski milletvekillerinin herhangi bir listeyi desteklediğine şahit olmadım. Bu konuyu özellikle takip ettiğimi de belirtmek isterim. Bahçelievler mahalle seçimleri iptal edildikten sonra Harun Akın adı ortaya çıktı. 

                Akın’ın Bahçelievler delege seçiminin iptali sonucunda Uzun ve ekibi tarafından genel merkeze müdahale için çağrıldığını tahmin ediyorum. Keşke Akın, delege seçimleri başında açıkladığı gibi seçimlerin dışında kalabilmiş olsaydı. Bu günden sonra karışmasa da Uzun ve ekibinin arkasında ve yapılacak ilçe ve il kongrelerinin tam göbeğinde sayılacaktır.

                Bu güne kadar sürekli yazdım. Milletvekilleri parti içi seçimlere müdahale etmemelidir. Çünkü milletvekili parti üyelerinin tamamının oyu ile seçilmiştir, kendisini oy verip milletvekili yapan üyelerden birini yanına, diğerini karşısına alma hakkı yoktur. Bu davranış partiyi böler parçalar. Aynı durum belediye başkanları içinde geçerlidir. 

                Beni tanıyanlar bilir, çevremdeki dost ve arkadaşlarıma yaptıkları hataları da söyler, uyarırım.. Bunu yaptığım için darılanlar küsenler olmuştur, bir süre sonra beni anlayanlar da olmuştur. Bu huyum işine gelmeyenler tarafından kabul edilmeyip dışlansam da kimse kusura bakmasın doğru bildiğimden vazgeçecek değilim. 

                Şimdi bir hakkı teslim etmek durumundayım. Delege seçimlerinin geldiği bu günde Ebru Uzun ve ekibi, parti içinde diğer gruplarla birlikte sosyal medyada, yerel basının bir kısmında Deniz Yavuzyılmaz’a bir linç girişimi yapılıyor.

                Adım gibi eminim Yavuzyılmaz delege seçimlerinde ve özellikle Bahçelievler delege seçimlerinin iptal sürecinde olayın asla içinde değil.   

               Sosyal medyada yapılan iddiaların, yerel basında çıkan haberlerin hiçbir dayanağı yoktur. Yerel Basında “CHP Genel Merkezi Yavuzyılmaz’a dur dedi” “ Yavuzyılmaz’ın oyunu Ankara da bozuldu” gibi iddialı haberlerin dayanağı yoktur, sallama haberlerdir.

              Eski yöneticiler görevde oldukları süre içinde parti içi demokrasiyi katletmişlerdi, şimdi parti içi demokrasiyi arar haldeler.  Şu an görevde olan ilçe yöneticileri daha önce kendilerine yapılanı şimdi karşısında olanlara yapıyorlar.. Bu durum CHP’de yönetici olmuş kişilerin bile demokrasiyi kendi çıkarı için kullandığının kanıtı niteliğindedir. Bunlar CHP içinde asla yaşanmamalıdır. Çünkü demokrasi herkese her an lazım..

             Sosyal medya paylaşımlarını yerel medya, gazete köşelerine taşıyor okuyoruz.

             Eski merkez ilçe başkanı Ebru Uzun “hakkımız gasp edildi” açıklaması yapmış. Dilerim yaşadıklarından bir ders çıkarmış olsun ve tekrar seçildiğinde daha önce yaptığı gibi hak gaspı yapmaz, yapılmasına da göz yummaz.

             “CHP İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, Bahçelievler Mahallesi Delege Seçimlerinin iptalinin arkasında CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın olduğunu iddia ederek, partilileri sükûnete davet etmiş. “   

              Bakınız Merve Kır hukukçu.. Bir hukukçu elinde delil olmadan böyle bir iddiada nasıl bulunabilir. Üstelikte Kır geçmişte merkez ilçede yaptıklarını unutup hangi yüzle böyle bir açıklamada haklı olabilir. Kendisinin nasıl seçim yaptığını Zonguldak Merkez ilçe de en iyi bilen kadın üyelerdir. Bu kadının yanlış uygulamaları yüzünde bu partide yıllardır emek vermiş 60 kadın istifa etti.  İnsanın biraz olsun yüzü kızarır.

              İl Başkanı “çakma Japon” da selden kütük kapma peşinde. Seçim geçerli sayıldıktan sonra “Genel merkeze de gerekeni yapacağız söz verdik ve tuttuk” demiş. Yarın “seçimleri benim sayemde aldınız, il başkanı adayınızım der mi der” de alır üçün birini.

              Demokrasi bu bakın herkese lazım oldu. Bir arkadaşım sosyal medyada yazmış; “herkes sıra kendine gelince ADALET istiyor. Merkez ilçe de yaşanan budur.  

             TURGUT GÜVEN