İntihal, yazın dünyasının, yazar-çizer kişilerin bildiği ve birçoğunun da kaçındığı bir durumdur.

                   İntihal yazımın başlığından da anlayacağını gibi “aşırma” demek. Sözlük tarifi ise şu; “bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır”.

                   Namuslu yazar-çizerler makale, kitap, tez, vs çalışmalarında alıntı yaptıklarında özenle kaynak gösterirler.

                   Birine ait olsa bile herkes tarafından bilinen konular alındığında kaynak gösterilmemesi intihal sayılmaz. Örneğin “dünya yuvarlaktır” cümlesinin ardına (Yunan filozof Pisagor) yazarak kaynak belirtmeye gerek yoktur. Bu türden, yaygın bilgi veya gerçek kabul edilen konularda kaynak göstermemek intihal yaratmaz.

                  Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi gerekir. İntihal ciddi bir akademik suçtur. Cezaları öğrencilerin düşük not almasından akademik kariyerin silinmesine kadar değişebilir. Eğer bu suçu bir kitabın yazı yapıyorsa itibar kaybına uğrar, bu yazarı kimse ciddiye almaz.  

                 Yeri geldiği için hatırlatayım. AKP’li politikacı Ömer Dinçer’i hatırlarsınız. Bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı dahi yapmıştı. Bu şahsın profesörlük tezinde intihal-aşırma olduğu için unvanı elinden alınmıştı.

                  Her hangi bir eserden alıntı yapıldığında kaynak nasıl belirtilir? Bunun için birçok uygulama var, ancak en sık kullanılan şudur. Alıntı yapılan cümlenin hemen sonuna alıntı yapılan eserin yazarının adı soyadı, eserin adı, basım yılı ve alıntı yapılan sayfa numarası parantez içinde yazılır. Örneğin (S.M. Hafıza 2019: S 15) gibi.  Parantez içindeki kısaltmanın anlattığı şudur. Tırnak içindeki cümle Sinan Meydan’ın Hafıza kitabının 2019 yılındaki baskısının 15.sayfasından alınmıştır.

                 Bir başka çok kullanılan uygulama ise sayfalarda yapılan dip notlar şeklindedir. Alıntı yapılan cümlenin sonuna numara verilir, sayfanın dip notunda alıntı yapılan eserin yazarı, eserin adı, basım yılı ve sayfa numarası verilir.

                 Alıntı yapılan eserden bir bölüm aynen aktarılıyorsa bu bölüm tırnak işareti ( “ ” ) kullanılarak gösterilmelidir.

                 Bu uygulamalar alıntı yapan kişiyi koruyacağı gibi kullanılan kaynağın yazarını onurlandırılması veya sorumlu tutulması bakımından da önemlidir. Ayrıca kullanılan kaynaklara erişmek isteyen diğer insanlar için bu kaynakların tam ve doğru olarak gösterilmesi gerekir.

                Bu bilgileri neden verdiğime gelince!

                Elimde daha önceki günlerde (18-12-2019) köşemde değindiğim Erol Sarıal’ın yazdığı “Milletin Efendileri” kitabı var.

                Sarıal bu kitabı yazarken yukarıda anlattığın kurallara uymayarak intihal yapmış yani kitabında yazdığı birçok bilgiyi başka eserlerden aşırmıştır.  

               Nasıl mı? Anlayayım.

               Mart 2013 tarihinde basılan bu kitabında Sarıal resmi ve ulusal gazeteler bu gazetelerde köşe yazarlarının makalelerinden, meslek odalarının çıkardığı dergilerden alıntı yaptığında kaynak belirtmiş. Ancak, adı geçen kitabın son sayfasındaki kaynakça bölümünden sıraladığı 25 eserden alıntı yapıp kitabına taşıdığı bir tek satırda dahi kaynak göstermemiş.

               Kaynak belirtmediği için okura bu düşüncelerin kendisine ait olduğu izlenimini vermek istemiştir. Ancak Sarıal’ın kendine has üslubu yazdığı satırlara da yansımış. Kaynak belirtmeden alıntı yaptığı diğer yazarların düşünceleri anlatım olarak çok farklı ve oldukça belli.

               Kitabın son sayfasında kaynak olarak 25 eserin ve yazarının adını vermiş sorusu aklınıza gelebilir. Aklınca kurnazlık yapmış bu sayfanın kaynak göstermede yeterli olduğunu düşünmüş. Bir taşla iki vurma peşinde, sorulduğunda kaynak gösterdim diyecek aşırdığı bilgileri de okura kendi düşüncesiymiş gibi yutturacak.

               Sarıal’ın Milletin Efendileri kitabı intihal yani aşırmadır. İntihalin bir tür sahtekârlık ve hırsızlık olduğu edebiyat dünyasında bilinen bir gerçektir.

               Kitabı okurken fark ettiğim bu durum acaba bilgi eksikliği nedeni ile mi yapıldı diye düşündüm. Ancak Sarıal’ın elimde olan bir başka “Küresel Sürtükler” kitabında yaptığı alıntılarda kaynak belirtmiş olduğunu gördüm. Demek ki Sarıal kaynak göstermesini biliyor.

               Bunları neden yazdığına gelince!

               İki nedenle.

               İlki şu; kalemini namuslu kullanan her köşe yazarı veya gazeteci böyle bir “bilgi hırsızlığını” tespit ettiğinde yazması gerekir.

               İkincisi ise şu; bu şahıs 05 Ocak 2020 tarihinde yapılacak CHP Kilimli İlçe Başkanlığı kongresine tek aday olarak katılacak ve ilçe başkanı olacak.

               Kilimli ’de ki CHP üyeleri nasıl bir ilçe başkanına sahip olacağını, bu şahsın karakterini bilip, öğrensin diyedir.  

 

              TURGUT GÜVEN