Zonguldak

Umut Şekerci - Sahipsiz Köpek... / Muhtarlık sistemi kaldırılmalı... / 2 kadeh rakıya ALAN'I, 1 kadeh viskiye TOSUN'U...

2 kadeh rakıya Selim Alan, 1 kadeh viskiye Zeki Tosun…

Zonguldak’ta kendilerine ‘gazeteci’ diyen bir grup ‘KAZ-TECİ’ tayfası var.

Yazı ve haberlerini dikkatle takip edenler, ‘Devlet ve millete borcunu ödemeyen haramzadenin uşaklığını yaptıklarını’ anında anlarlar.

Kendi adına şirket kuramayıp, başkalarının adına açtığı şirketlerde üzerine kayıtlı bir ‘akbil’ dahi olmayan ‘haramzadenin’ uşaklığını yapanlar haftanın ve günün belirli günlerinde bu haramzadenin ofisinde toplanıyorlar.

 

Haramzade sözde iş adamı; ‘Bugün Selim Alan’ diyor…

O gün hepsi birden Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ı eleştiriyorlar.

Haramzade sözde iş adamı; ‘Bugün Zeki Tosun’ diyor…

Hepsi birden Zeki Tosun’a saldırıyorlar.

Haramzade, içtikçe ‘borcu’ olan ya da ‘istediğini alamadığı’ kişileri yazdırıyor…

Bir gün BORÇ ALIP da ödemediği tefecileri, diğer gün alacağı olan Aydın Ergenç’i

 

İşin kolayını bulmuş.

KAZ-TECİ’leri ofisine topluyor, yazdırıyor.

Kimisi iki kadeh rakıya, kimisi bir kadeh viskiye, kimisi de 3-5 biraya yazıyor!

Ederleri de, fiyatları da o kadar zaten!

*********

 

Sahipsiz Köpek…

Hayvanlar aleminde ‘en sadık hayvan hangisidir’ diye sorulsa, açık ara farkla birinciliği ‘köpeğin’ alacağına eminim.

Kendisini besleyen, ihtiyaçlarını karşılayan sahibine sadık bir hayvandır KÖPEK.

Hatta hiç tanımadığı, daha önce hiç görmediği insanlara, zor durumda oldukları anda yardımcı olmak için koştuklarını gösteren birçok videoya sosyal ortamlarda rastlayabilirsiniz.

Korur, gözetir, üzüntülü olduğunuzu, sevinçli olduğunuzu hisseder ve ona göre kendince belli eder hissiyatını.

 

‘KÖPEK’ tabirine argo dilinde de sıkça rastlanır.

‘Nahoş, aşağılık, yetersiz’ anlamında kullanıldığı gibi, ‘kendi bokunu’ yiyen bir hayvan olduğu için ‘leş yiyen’ manasında da kullanılır.

Fakat argoda en sık kullanılma sebebi, başkalarına kulluk yapmak. Bir gün birine, öteki gün diğerine yaranan kişiler için de ‘it’ ya da ‘köpek’ tanımlamaları kullanılır.

 

Biz insanlara sadık olan ‘KÖPEK’den değil de, insanlara zararı olan, su misali girdiği kabın şeklini alan ‘KÖPEKLERDEN’ bahsedelim.

Bu tanıma uyan ‘İTLER’ bizim meslekte de bol miktarda bulunuyor. (Mesleği ayağa düşürmeyen meslektaşlarımızı tenzih ediyorum)

 

Kim kendisine ‘kemik’ verirse onun bahçesinde askerliğe başlar…

Kapı önünden gelene geçene ya da sahibinin istediği kişiye havlar durur.

‘Kemik’ bittiği zaman yeni sahibinin bahçesinden kendisini ilk kiralayan kişiye havlar.

Yani bu kişiler için bahçenin sahibi değil, kendilerine atılan kemik önemlidir.

Ve dikkat edin, en fazla basın meslek ilkeleri, etik kuralları, ahlak, din-Allah-iman gazelleri okuyanlar da bu modeller arasından çıkar.

*******

 

MUHTARLIK SİSTEMİ KALDIRILMALI!

2002’den 2022’ye kadar geçen 20 yılda muhtarlara verilen maaşa yaklaşık 45 kat zam yapıldı.

2002 yılı öncesiydi, bir mahalle ya da köyde muhtar olmak için fazla aday çıkmazdı.

Birçok mahalle ve köyde güvenir oldukları ve iş bitirici olmaları nedeniyle aynı isimler yıllarca muhtarlık yapmıştır.

Bu görev karşılığında ise nüfus sureti, ikametgah belgesi gibi evraklar üzerinden cüzi rakamlar alarak masrafları çıkarmaya çalışan muhtarlar beklentisiz bir şekilde hizmet verirdi.

Sonrasında ise muhtarlara maaş bağlandı, maaşlara sürekli zam yapıldı ve ne olduysa ondan sonra oldu.

 

İş bilen de bilmeyen de, iş bitirici kabiliyeti olan da olmayan da muhtar adayı olmaya başladı.

Önceki yıllarda 2-3-5 kişiyi geçmeyen aday sayısı, ilerleyen yıllarda 10’ları aşmaya başladı.

Hepsinin tek derdi mahalle ya da köylerine hizmet etmek.

Asla dertleri etiket kazanmak ya da çalışmadan devletten maaş almak değil!

 

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Sergi Salonu’nda gerçekleşen ‘Muhtarlar Toplantısı’nda muhtar maaşlarının 4.250 TL’ye yükseltildiğini duyurmuştu.

Birçoğu emekli maaşı alan, tarlası olan, ticari yatırımı olan muhtarlar bu müjdeyi duyunca adeta kendilerinden geçtiler.

Zam müjdesi sonrasında dakikalarca ayakta alkışlayan muhtarların aslında muhtarlık yaptıkları mahalle ya da köylere hizmet getirebilmek için değil de, kendilerini düşündükleri için muhtar olduklarını görmüş olduk.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan maaş müjdesinin ardından 2023’te AKP için muhtarlardan söz istedi.

Maaş zammı sonrası söz vermek muhtarlar için pek de zor olmadı.

Alkışlarken hepsi ‘ayaklarının’ üzerinde olsa da, esasında hepsi ‘dizlerinin’ üzerindeydi.

En acısı, zam müjdesine sevinip söz verirken mahalle ya da köylerinde muhtar olmaları için kendilerine oy verenlerin sadece AKP’liler olmadığını unutmalarıydı.

 

Muhtarların artık bir işçiden, memurdan farkları kalmadı.

Muhtarlık binasına siyaset girdiği gün muhtarlık binası önemini yitirirken, maaş bağlandı diye sevinç naraları atıldığı gün de muhtarlık bitti!

Muhtarlık artık halkın taleplerine çözüm arayan, çözüm üreten, mahalle ya da köylere hizmet için aracı olan bir merci değil, meslek haline dönüştü.