SOSYETE PAZARI!

        Ülke genelinde adeta salgın gibi hemen hemen her il ve ilçede açıldı.. Bir statüsü veya standardı var mı bilinmiyor. Adi da ilginç değil mi? Pazarda gezip gördüğüm kadar halktan insanlarımız var, açıkçası ilçenin sosyetesi de zaten kalmadı. Olsa bile bitpazarına dönmüş, adı sosyeteye çıkmış pazarda ne işi var değil mi?

        Konumuz sosyetenin pazara gidip gitmemesi değil tabi ki, sosyete pazarındaki düzensizlik ve getirim (rant)..

        Bu gün Kilimli de sosyete pazarını baştan sona gezdim. Fevzi Paşa ve Hal Caddesi Pazar günleri araç trafiğine kapatılarak kurulan sosyete pazarında müthiş bir düzensizlik var. Zaten düzensiz ve kontrolsüz olan Kilimli trafiği ise sosyete pazarı nedeniyle daha da karışık hale geliyor.  

        Satıcılar mallarını alıcının gözüne sokarcasına caddenin ortasına tezgâh açıyor. Cadde girişinden başlayan tezgâhlar arası mesafe pazarın sonuna ulaştığınızda iki metreye düşüyor. Durum böyle olunca pazara gelen vatandaşın gezip dolaşması daha da zorlaşıyor. Belediye “sosyal mesafe” konusunda anons yaparak uyarıyor olsa da, sosyete pazarında organizasyon bozukluğu nedeniyle salgın günlerinde sosyal mesafeye uymak mümkün değil.   

        Pazarın adının sosyete olması pazarcıların avazı çıktığı kadar bağırmasını engelleyememiş. Uyaran bir yetkili de olmadığı için pazarcıların biri susunca diğeri başlıyor. Yeri gelmişken yazayım, Perşembe günü gezdiğim Kilimli pazarında da aynı durum söz konusu. Pazar yerinin kapalı olması gürültü kirliliğini daha da arttırıyor. Belediye Zabıtası bu durumu kabullenmiş olmalı ki bağıran pazarcıyı uyarma gereği bile duymuyor.

        Sosyete pazarına satış için gelen esnafın her hava koşulunda müthiş bir sorunu var. Yağmurdan ve güneşten korunmak için germek zorunda kaldığı tente. Derme çatma tezgâhlarda malını sergilemeye çalışması ise bir başka çilesi.

        Pazar sonunda cadde boyunca atılan çöpleri haliyle belediye temizlik işleri hallediyor.

        Sosyete Pazarlarının Kilimli de olduğu gibi ülkenin her köşesinde bir başka işveli var! Kişiye özel getirim.

        Bu getirim tezgâhı şöyle işliyor. Uyanığın biri sosyete pazarı (başka bir ad ile de kuruluyor, örneğin halk pazarı) kuracağını ve çeşitli esnafı bu pazarda tezgâh açtırma organizasyonu yapacağını belirterek belediyeden yer talebinde bulunuyor. Bu talep üzerine belediyeler ihale açıyor, ihaleyi de genelde talepte bulunan kişi kazanıyor. Pazara gelen esnaftan yapacağı işe göre 1000-1500 TL hava parası, pazara gelip tezgâh açtığı günler için ise 20-70 TL aralığında para alınıyor.

        İhaleyi alan kişilerin yaptığı işe ise sezon başında hava parası, her hafta ise pazara gelen esnaftan tezgâh açma parası toplamak.

        Bu ballı kazançtan vergi veriliyor mu? Hiç sanmıyorum. Çünkü esnafa verdiği para karşılığında kesinlikle makbuz verilmiyor.

        İşin bir başka yönü ise şu! Esnaf bu uygulamadan memnun değil. Çünkü esnaf sosyete pazarına girişte ve her hafta haraç verdiğine inanıyor.

        Gelelim şimdi işin diğer boyutuna.!

        Pazara gelen esnafın sosyete pazarı organizatörüne yıllık ve haftalık verdiği parayı doğal olarak sattığı ürüne yansıtıyor. Bu durumda malını daha pahalıya satıyor ve bu para pazara gelip alış-veriş yapan halktan çıkıyor mu?

Evet..

        Esnaftan toplanan para hiçbir iş yapmayan organizatörün cebine haksız kazanç olarak giriyor mu?

 Evet.

        Bu kazancın ne kadarı devlete gidiyor? Bence çok küçük bir bölümü.

        Bu durumda sosyete pazarları halkın daha pahalıya alış-veriş yaptığı, organizatörlerin haksız kazanç elde ettiği ve vergi kaçırdığı yerler konumuna geliyor.  Ne yazık ki, bu olanağı sağlayanlar ise devletin bir başka kurumu belediyeler oluyor.

        Peki; sosyete pazarlarını belediyeler neden organize etmez? Özellikle Kilimli de ve birçok yerde cadde kapatılarak pazar kurmak yerine sosyete pazarı kapalı pazar yerlerinde neden taşınıp açılmaz. Kilimli de kapalı pazar yeri “sokakta pazar kurulmaz” düşüncesi ile yapılmadı mı? Sosyete pazarı Kilimli de bir karmaşa yaratmıyor mu?

        Ayrıca Sosyete pazarından elde edilen gelir birilerinin cebine değil de belediyenin kasasına neden girmez.

        TURGUT GÜVEN