Zonguldak siyasetinde son dönemde yeni bir enerji hissediliyor.
Bu enerjinin kaynağı teşkilat binasında değil, sokakta.
Mahallede, köyde, esnafın arasında.

AK Parti Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Sezer Köroğlu, siyaseti masa başında değil, sahada yapıyor.
Çünkü o biliyor: Zonguldak’ta insanın eline dokunmadan, gönlüne giremezsin.

Köroğlu’nu bir gün Beycuma’da, ertesi gün Karaman’da görmek mümkün.
Kimi zaman bir köyde asfalt çalışmasının başında, kimi zaman bir esnafın çay ocağında.
Bir başka gün ise diyaliz hastalarının odasında, geçmiş olsun ziyaretinde.
Yani sadece “dinleyen” değil, “anlayan” bir profil.

Zonguldak siyaseti uzun yıllar boyunca kapalı kapılar ardında döndü.
Ama şimdi işler değişiyor.
Köroğlu gibi isimler, sahayı yeniden siyasetin merkezine taşıyor.

Sadece sorunları not etmiyor, takip ediyor.
Bir yol, bir köprü, bir asfalt çalışması varsa, o oradadır.
Çünkü bir siyasetçi için en büyük referans, ayakkabısının tozudur.

Elbette eleştiri olur.
Olmalı da.
Ama bugün sahaya çıkan, “Ben buradayım, dinliyorum, çözüyorum” diyen siyasetçilerin sayısı azaldı.
O yüzden Köroğlu’nun temposu, sadece partilileri değil, karşısındakileri de saygıya zorluyor.

Siyaset aslında çok basit bir denklem:
İnsan gördüğüne inanır.
Köroğlu’nu gördüğünüzde bu denklemin çözümü ortada.
Enerjik, ulaşılabilir ve kararlı.

Partisinin merkez ilçe başkanı olarak çıtayı yükselttiği ortada.
Her gün başka bir noktada, başka bir hikâyede.
Kimi zaman bir yaşlının duasında, kimi zaman bir gencin teşekküründe.

Belki de siyasette aranan şey tam olarak bu:
Söz değil, temas.
Cümle değil, eylem.
Köroğlu bunu yapıyor.
Sessiz ama etkili biçimde, Zonguldak’ın her noktasında iz bırakıyor.

Bugün baktığınızda net bir tablo var:
Sezer Köroğlu, sadece partisi için değil, şehir siyaseti için de yeni bir nefes.
Çünkü artık insanlar laf değil, adım görmek istiyor.

Zonguldak’ın geleceği, sahada yürüyenlerin ellerinde şekillenecek.
Köroğlu bu yürüyüşün tam ortasında.
Ve belli ki daha uzun bir yolu var.

KARİYER ANALİZ