Biz de isterdik Zonguldak’ın spor başarılarıyla, eğitim başarılarıyla, örnek davranışlarla, istihdam sağlanmasıyla, yatırım haberleriyle gündem olmasını ama maalesef yine üçüncü sayfa haberiyle ulusala düştük.
AK Parti’li Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş’ın belediyede çalışan 2 kadına sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğu ve tehdit ettiği iddiaları Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlandı.
Öncelikle şunu belirtelim; tacizin, arsızlığın, namussuzluğun partisi olmaz. Bir kişinin yaptığı bir eylemi bir partiye yüklemek olmaz.
Her kim olursa olsun şiddetle karşı çıkarız.
Yok belediye başkanıymış, yok milletvekiliymiş, yok bürokratmış, yok çok üst kademelerdeymiş ne fark eder.
En çok da konumuna güvenenler bu tarz girişimlerde bulunmuyor mu zaten?
Demirtaş’a yargısız infaz yapmıyorum, sadece iddialar gündem olduğu için tartışmaların boyutuna dikkat çekmek istiyorum.
Tacize uğradığını iddia eden 2 kadından birisi bir kafede AK Parti Milletvekilleri Hamdi Uçar, Ahmet Çolakoğlu ve Ereğli AK Parti ilçe başkanı Saffet Bozkurt ile görüşmüş. Ama her nedense taciz iddiasının üstü kapatılmış.
Sadece Gülüç Ak Parti Kadın Kolları Başkanı ve Gülüç Belediyesi Meclis Üyesi Ferihan Şenol tacize göz yummamış. Olayın aydınlatılması için girişimlerde bulunan Şenol, sonuç alamayınca Ak Parti’den istifa etmiş.
Bu davranışı için kendisini yürekten tebrik ediyorum.
Ancak Demirtaş’ın daha önceden CHP’de belediye başkanlığı yapmasına atıfta bulunarak, ‘CHP’den kalma eski alışkanlıklar’ ibaresini kullanıyor Sayın Şenol.
Bu ne demek?
Demirtaş CHP’den önce de AK Parti’liydi. 2014 yılında CHP’den belediye başkanı seçilmeden önce AK Parti’li meclis üyesiydi.
CHP’ye de Ak Parti’den kalma alışkanlıklarıyla gelen Demirtaş, aynı alışkanlıklarla tekrar AK Parti’ye dönmüş olabilir.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ise Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş ile ilgili çok sayıda rüşvet ve yolsuzluk iddiaları olduğunu belirtti.
Tüm iddialar araştırılmalı.
Demirtaş eğer bu taciz olayını gerçekleştirmiş ise; konumunu kullanarak iddia sahibi iki kadına psikolojik şiddet uygulamış, taciz etmiş ise çok ağır ceza almalıdır. Buna elbette yargı karar verecek.
Ancak Sayın Şenol’un olayı CHP ile bağdaştırması kabul edilemez.
Nitekim AK Parti milletvekillerinin, ilçe başkanının olayı örtbas etmesi de kabul edilemez.
Olay ulusal basına yansıdıktan sonra Ak Parti Genel Merkezi’nin soruşturma açmasının da çok bir hükmü yok aslında.
Kadına yapılan taciz, tecavüz, mobing, psikolojik ve fiziki şiddet kimden gelirse gelsin karşısında duran yürekli insanlara canı gönülden teşekkür ediyorum.
Keşke toplum olarak daha çok bilinçlenebilsek. Bir kereden bir şey olmaz diyenlere, bu tür olayları meşru gösterenlere, çocukların cinsel istismarına göz yumanlara, tarikatlarda yaşanan olaylara arka çıkanlara partili partisiz herkes tepki gösterebilse.
Keşke kendimizin veya yakınımızın başına gelmeden önce bir insanın başına gelen her olayda tepkimizi ortaya koyabilsek.