NAZLIAKA YİNE SAHNEDE VE CHP’DE MUHALEFETİN YANLIŞI.

        “CHP’de tek adam rejimi” başlığı ile 03.08.2020 tarihinde yazmış, tek adamlık sonrası “10 Aralıkcı” ekibin parti içi demokrasiyi nasıl boğazlayıp yok ettikleri sonrasında yaşanan olumsuzlukları anlatmaya çalışmıştım.

        Son yapılan kurultayda 10 Aralıkcı ekibin bir başka ayak oyunundan daha bahsedeyim.

        Aylin Nazlıaka’yı unutmuş olamazsınız. Hani şu Atamızın fotoğrafını duvardan indirdiği için partiden ihraç edilen eski milletvekili kadın. Daha sonra nasıl olduysa Parti Meclisinde (PM) affedilip partiye girdi. Nazlıaka son kurultayda PM ye aday olmuş, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde olmamasına rağmen listeyi delip PM’ye girmişti.

        Nazlıaka PM’ye girince hayret edenler, delegelere kızıp “Atamızın fotoğrafını duvardan indiren kadına nasıl oy verip destek olurlar” diyenler olmuştu. Nazlıaka anahtar listede olmadığı halde 10 Aralıkcı ekip tarafından desteklenip, onların sayesinde PM’ ne girdiği anlaşıldı.

        Bitmedi..

        10 Aralık ekibi şimdi ise destekleyerek PM’ye soktuğu Nazlıaka’yı Kadın Kolları Genel Başkanlığına taşımayı düşünüyor.

        Şimdi gel de yazma!

Eski Kadın Kolları Genel Başkanı Zühal Samlı’nın kulakları çınlasın. Atandığı zaman Nazlıaka’yı Kadın Kolları MYK’sına almamıştı. O günlerde ne kadar doğru bir iş yaptığı şimdi daha iyi anlaşılıyor.  

        Kılıçdaroğlu anahtar listesine yazmadığı Nazlıaka için bakın ne düşünüyor!

         Nazlıaka’nın Kadın Kolları Genel Başkanı seçilmesi durumunda Merkez Yönetim Kurulunda (MYK) kadın politikaları alanıyla ilgili bir görevlendirmenin yapılmayacağı; kurulun yapısının da buna göre düzenlenebileceği ifade ediliyor. Nazlıaka’nın Kadın Kolları Başkanı sıfatıyla aynı zamanda kadın politikaları alanında da aktif olarak çalışacağı kaydediliyor.

        Nasıl.

        Kılıçdaroğlu anahtar listesine yazmamıştı öyle mi? Bakın çevresindekilere büyük çoğunluğu Atatürk’e düşman. Haksızlık etmeyelim  Nazlıaka da bu konuda rüştünü ispat etmiş biri..

        Peki; 10 Aralıkcılar Nazlıaka’yı neden destekledi? Çünkü Nazlıaka da aynı onlar gibi düşünüyor.

        CHP Kadın Kollarının son yıllarda düştüğü hale bakar mısınız? Kendi hakkını dahi koruyamamış bir kadın iki dönemdir genel başkan, şimdi ise Atatürk fotoğrafını duvardan indirip, kendine yer bulmuş bir başka kadın o koltuğa oturmaya hazırlanıyor.

        Dilerim Kadın Kurultay delegeleri bu iki kadının yaptıklarını dikkate alıp da oy kullanır.

        CHP’DE MUHALEFETİN YANLIŞI.

        Yine son yazımda CHP’yi yöneten ekibin yanlışlarına değinmiştim. Birçok CHP’linin kızdığını, Muharrem İnce’nin ekibine yakın olduğumu, o nedenle mevcut yönetime saldırdığım gibi yorumlara muhatap oldum.

        Beni iyi tanıyanlar bilir “benim adamım olmaz”. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini iyi bilenlerdenim.   

        Çaycuma’da il Meclis üyesi “yapılmış” her ay 5-6 bin TL maaşı cebe indirdiği için parti içinde yaşananları görmesi mümkün olmayan partinin asalağı “kime hizmet ettiğinizi anlayamıyorum” diye yazmış.

        CHP’nin ilkelerine dönmesini talep edenlerdenim. Ülkenin kurtuluş yolunu, kendisinden sonra olacakları bile tahmin edip yıllar önce söylemiş. Bu gün onun dediklerini aynen yaşıyoruz. CHP’nin ve ülke insanının kurtuluş yolu Mustafa Kemal’in yoludur.  

        Bakınız parti içinde muhalefet eden kesimlerin müthiş bir tembelliği var. Parti içi demokrasiyi talep eden bu ekipler, sorunlar karşısında politika üretemediğinden eleştirdikleri yönetimleri değiştirmek için emek harcamıyorlar.

        Muharrem İnce örneğin.

        Parti içi seçimler, mahalle delegesi, ilçe ve il kongreleri yapılırken ortalarda gören var mı?

        Yok..

        Mahalle delegelerinin masa başında yapılmasına itiraz etti mi? Bir ilçe veya il kongresinde konuşma yaptı mı? O kongrelerin parti tüzüğü ve yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığına şahit oldu mu?  

        Hayır..

       Parti içi muhalefet seçim kazanmak istiyorsa kurultaydan önce yukarıda saydığım seçimler yapılırken şahin olması gerekir. Bu seçimleri, takip etmez, yapılan haksızlığa sesin çıkmazsa geçmiş olsun..

       Bu durumda parti içi muhalefet görevini yapmış olmaz. Muhalefet olarak adı geçenlerin hiç birinin parti içi seçimlerde yaşanan bu usulsüzlükler, hak kayıpları karşısında üyelerin yanında olduklarını görmedim.

       Birçok partili sırf kendine yer bulabilmek için görüşüne inanmasa bile güçlüden yana tavır koyuyor. Muhalefet edenlere parti içi seçimlerde yanında olmadığı için güvenmiyor.  

       Kurultay sonrasında ortaya çıkıp ses yükseltmeyi de partiyi bölmek, en kötü günlerini yaşayan AKP’nin ekmeğine yağ sürmek olarak görüyor.

       Oysa muhalefet parti tabanından başlamalı, tepeden değil. Yanlış olan budur.  

       İnce ve ekibinin bu çıkışı CHP’de bir şeylerin düzelmesine sebep olur mu? CHP’yi yönetenlerin “partiyi düzeltmek” gibi düşüncesi olduğunu sanmıyorum. Çünkü onlar partiyi tam istedikleri gibi yönettiğini düşünüyorlar. Zaten onların görevi CHP’yi kapatıp müze yapmak değil mi?  

       Aslında tehlikenin farkında olması ve bir şeyler yapması gereken partinin üyesi. Onlarda ne yazık ki sayıca oldukça az.

      TURGUT GÜVEN