CHP Merkez ilçede Pazar günü yapılacak kongrede adaylarının sanırım imza sorunu yok ve son ana kadar bir ittifak olmaz ise dört adaylı hareketli bir kongre yaşanacak. Dilerim sağduyunun egemen olduğu sağlıklı bir kongre yaşanır.
Delege seçimlerinden sonra yaşanan gelişmeleri yakından takip etmiş biri olarak kongre öncesi son bir analiz yapmak isterim.
Bir anımı anlatarak başlayayım.
Yıl 1997. Tek adaylı ilçe kongresinde Hüsnü Hazır ilçe başkanı seçildi. Bende yönetim kurulunda yer aldım. İlçe yönetim kurulunda bulunanların sabıka sicil kayıt örnekleri dâhil dosyalar hazırlandı ve Emniyet Müdürlüğü kanalı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Bir ay sonra gelen yazıda İlçe Başkanı Hüsnü Hazır ve şimdi adını hatırlayamadığım Kozlu’dan gelen bir ağabeyimizin üyeliğinin düşürülmesi talep ediliyor ve aksi durumda parti tüzel kişiliğine dava açılacağı bildiriliyordu.
İlçe Başkanı Hüsnü Hazır’ın suçu yıllar öncesinde duvarlara slogan yazmak, Kozlu’dan yönetime giren ağabeyin suçu ise kahvehane işlettiği dönemlerde işyerinde “kaçak oyun kâğıdı” bulundurmasıydı. Bu ağabeyimiz yaptığı “kaçakçılığa” giriyordu ve yapılacak bir şey yoktu, yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldı.
Hüsnü Hazır, ben ve bir Avukat Saime Ekşi ablamızla birlikte önce CHP Genel Merkeze, sonrasında ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gittik. Olay beş yıl önce olduğundan ve aradan geçen beş yıl içinde aynı suç işlenmediğinden “memnu hakların iadesi” işlemi yapılarak görevine devam edebildi.
Bunu neden anlattığıma gelince. İlçe Başkan adaylarından Ebru Uzun zimmet suçundan hüküm giymiş durumda. Dosyası bir üst mahkemede, onandığında ilçe başkanlığı düşer.
Siyasi partiler yasasının ilgili maddesi şöyle.
Zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar, siyasi partilere üye olamazlar ve üye kaydedilemezler.
Parti üyesiyken bu suçlardan birini işlemiş ise üyeliği düşürülür. Ebru Uzun seçimi kazandıktan sonra merkez ilçe yukarıda anlattığım süreci yaşayabilir.
******
Merkez ilçe de uzun zamandır uzlaşmaz bir gruplaşma yaşanıyor. Bu gruplaşmalar arasındaki ilişkiler özellikle kongre süreçlerinde daha da sertleşiyor. Grubun biri ne yaparsa diğer gruba yaranamıyor, hatta bu grupta bulunanlar aynı partide oldukları halde birbirlerine selam, vermiyor, hatta düşmanlık besliyor. Grubun biri yönetimdeyse, diğeri ilk günden sert muhalefet yapmaya başlıyor.
En önemlisi ise bu gruplardan biri göreve geldiğinde diğer grup kendini kenara çekiyor hatta zıtlaşma seçimlerde ihanete kadar gidiyor.
Pazar günü yapılacak ilçe kongresinde CHP’nin Zonguldak’ta gelecek günlerde başarılı olmasını, parti içinde uzlaşmayı, örgütlenmeyi ve ortak akılla birlikte yönetmeyi düşünen delegeler grupların değil, gruplar dışından birini ilçe başkanı seçmek zorunda.
Bu kişi kim olabilir?
Bakınız, Ebru Uzun’un sabıkasını bir kenara bırakalım ve seçildiğini düşünelim. Bugün merkez ilçe de görev yapanlar ve yanındaki parti üyeleri o ilçeye uğrar mı?
Tersini düşünün, Sevgi Alay ilçe Başkanı seçildiğinde Uzun’un yanında bulunanlar ilçeye uğrar, çalışmalara katılır mı? İlçe yönetimi görev verse yapar mı? Hiç sanmıyorum. Alay ve ekibi zaten iki yıldır yönetimde o da diğer gruptan bir kişiyi kazanabilmiş değil.
Daha önce de yazdım Alay aday olduğu için şimdilik alçakgönüllü, söz dinleyen pozlarda. Bu görüntü sizi aldatmasın, Alay seçildiğinde bir başka deyişle dereyi geçtiğinde gerçek yüzünü ortaya çıkarır ve merkez ilçe bu günlerini dahi arar.
Her iki kadının kendilerini çok bilgili sanmaları, eleştiriye kapalı ve tanımadığı kişilere bile önyargılı oluşları ortak özellikleridir.
Osman Zaimoğlu’nun partide yeni olduğunu ve kazanılması gereken biri olduğunu yazmıştım. Ancak son günlerde ortaya çıkan AKP’nin yan kuruluşu “Diriliş Osmanlı” ilişkileri parti üyeleri ve delegeleri arasında hoş karşılanmadığını söyleyebilirim. Zaimoğlu’nun bu durumda adaylığını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Adaylıktan çekildiğinde küçülmez tam tersi daha da büyür.
Bahattin Arı ise grupların üzerinde. Uzlaşmacı tavrı ile tüm gruplara yakın ve iyi ilişkiler içinde. Partide barış ve uzlaşının temellerini atabilecek kapasitede biri olduğunu ve bu uzlaşmayı yapabileceğini düşünüyorum.
Başınızı ellerinizin arasına koyun ve düşünün. CHP Merkez İlçenin bu durumda devam etmesini sağduyulu hiçbir üye ve seçmen kabul etmemeli, partide barış ortamı en kısa zamanda sağlanmalı.
Gruplar arası zıtlaşmanın, ayrışmanın hatta sonrasında ihanetin bitmesi Pazar günü delegelerin elinde.
Dilerim merkez ilçe uzun süredir yaşadığı girdaptan çıkar.
TURGUT GÜVEN