Kilimlide hayvan sever birkaç kişinin sosyal medyada açtıkları hesaba verdikleri isim Kilimli Patileri. Bu hesabı bende takip ediyor ve 3-5 hayvan severin insanların can dostlarına nasıl tüm imkanlarını zorlayarak baktıklarına tanık oluyorum..
Geçtiğimiz hafta Kilimli de bu kişilerle buluştuk yüreklerinde taşıdıkları hayvan sevgisini kendilerinden dinledim. Gönüllü yaptıkları bu işte nelerle karşılaştıklarını, kendilerine yardım edenler olduğu gibi köstek olanları da anlattılar.
Öncelikle şunu belirteyim Kilimli de başıboş çok kedi-köpek var ve bu hayvanlar mutlaka kontrol altına alınmalı. Kontrol derken aklınıza “toplanıp barınağa tıkılması” gelebilir. Anlatmak istediğim kesinlikle bu değil. Şu, bunların kısırlaştırılıp kontrollü üremesi sağlanmalı ve aramızda yaşamalılar. Çünkü bu hayvanların barınaklarda (hapishanelerde) değil her canlı gibi tercih ettikleri ortamlarda sağlıklı yaşaması gerek. Barınaklar dört ayaklı dostlarımızın tedavi edildikleri hastaneler durumuna getirilmelidir.
Kilimli Belediyesinde sokak hayvanları ile ilgili yapılan hiçbir çalışma yok. En önemlisi ise yıllardır veteriner bulunmuyor. Bir dönem önce Ali Aslankılıç’ın başkan olduğu dönemlerde bu konuda biraz umutlanmıştık. Aslankılıç bazı sokaklara hayvanlar için mama bırakılacak aparatlar yaptırmıştı. O aparatlara ise bir gram mama konulmamış, bir süre sonra da kaldırılmıştı.
Hatta seçim bildirilerinde sokak hayvanlarına dört ton mama dağıttıklarını beyan etmişlerdi. Gönüllüler o günkü mama fiyatlarıyla yaptıkları hesaplamada bu tutarının 28 bin TL olduğunu belirlemişlerdi. Daha sonra göreve gelenler Aslankılıç döneminde ileri sürülen bu gibi iddiaları araştırma görevini bile yapmadılar. Bana göre nedeni kendileri de aynı yolda yürüyecek olmalarındandır.
Gönüllü arkadaşlar özellikle Kilimli Belediyesinden hiçbir yardım görmediklerini anlattılar. Çok fazla detayına girmek istemiyorum ancak, kısırlaştırılması gereken hayvanları Çatalağzı belediyesine getiriyorlar. Bu hayvanların nakli için belediyeden araç istekleri bile karşılanmıyor. Ancak bir vatandaş şikâyetçi olduğunda köpekler toplanıp bilinmeyen bir yere bırakılıyor. Bu o hayvanlar için önce açlık sonra ölüm demek.
Haksızlık etmeyelim! Gönüllülere Alaca ağzında bir yer tahsis edildiğini (terkedilmiş şantiye) ve salgın nedeniyle sokağa çıkmanın yasak olduğu dönemlerde Kilimli Belediyenin sokak hayvanlarını beslediğini belirttiler.
Gönüllü arkadaşlar sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için kendi imkânları ile Çatalağzı Belediyesine getirdiklerini çoğu zaman oradan yardım aldıklarını, ancak bu belediyede teknik yetersizlikler olduğunu belirttiler. Bu nedenle özel veteriner kliniklerine gittiklerini burada kedilerin 600, köpeklerin ise 300 TL’ye kısırlaştırıldığını söylediler. Zaten işsiz olan gönüllülerin bu parayı ancak hayvan severlerin yardım yaptığı zaman karşılayabildiklerini oldukça acık değil mi?.
Sokak hayvanlarının beslenmesi ise başlı başına bir sorun.. Kedi ve köpeklerin bir kısmı bazı yerleri mesken tutmuş. Bunlar genelde Kilimli esnafı tarafından sahiplenilmiş ve bir şekilde besleniyor. Sahipsizlerin karnını doyurmak ise yine gönüllü arkadaşlarımızın görevi haline gelmiş. Tamamen kendi imkânlarıyla yaptıkları yemekleri kedi ve köpeklerin bulundukları yerlere gidip onları doyuruyorlar. Bu konuda da yine belediyenin yardımına ihtiyaç var. Kilimli ’de lokantaların atıklarının düzenli bir şekilde toplanması sokak hayvanlarının beslenme sorununu rahatlıkla çözer.
Ancak dün akşam sosyal medyada izlediğim bir video acil olarak bir şeyler yapılmasını gerektiriyor. Şöyle ki, küçük yaşta sahibi tarafından terk edilmiş bir köpek var. O günlerde köpeğin boynuna bağlanan zincir hayvan büyüyünce boynunu sıkmaya bir süre sonra yara yapmaya başlamış. Bu yara şu an için iltihaplanmış durumda. Köpeğin yakalanıp veterinere getirilmesi ve boynundaki zincirin çıkarılması gerek, aksi durumda hayvan çok acı çekerek ölecek. Gönüllü arkadaşlar bu konuda belediye yetkililerinden yardım bekliyor.
Aramızda dolaşan sahipsiz sokak hayvanlarının üremelerinin kontrol altına alınması halkın sağlığı içinde çok önemli ve bu belediyelerin görevleri arasındadır.
Hayvana şiddet ülkemizin kanayan yaralarından biri. Bu şiddet daha sonra insana şiddete dönüşüyor. Bu uzmanların görüşü. O nedenle çocuklara hayvan sevgisini aşılamak ve iyi bir birey olarak yetişmesini sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı “her okula bir köpek projesi” başlattı. Bu projenin 3-5 ay gibi bir sürede mükemmel sonuçlar verdiği görüldü. Hal böyle iken belediyelerin bu işi nazlanarak yapması anlaşılır gibi değil. Kilimli de sokak hayvanları bir sorundur ve bu sorunu çözmesi gereken de yerel yönetimlerdir.
Akıllı bir belediye başkanı bu sorunu çözerken gönüllü insanlarımızla inatlaşmaz onlardan bir yolunu bulup faydalanır. Seçimden sonra Kilimlinin birikmiş sorunlarını çözmek için nasıl çalışma arkadaşlarınızı işe aldınızsa, Kilimli’nin sokak hayvanları sorununu da bu insanları işe alıp görevlendirerek rahatlıkla çözebilirsiniz.
Kilimli de Kamil Altun dâhil her belediye başkan adayının verdiği önemli vaatlerinden biri sokak hayvanlarının sorununu çözmekti. O halde çözüm için kolları sıvayın, şimdi tam zamanı.
TURGUT GÜVEN
