GMİS’TEN GÜÇLÜ MESAJLAR: “TTK NORM KADROYLA İSTİKRARLI ÇALIŞMALI”
Zonguldak’ın ve Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığının yolu, yerli kömürün yeniden stratejik değerine kavuşmasından geçiyor.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Uzun Mehmet Anma Töreni’nde son derece önemli mesajlar verdi.
Yerli üretim artmalı,
TTK norm kadroya kavuşmalı,
Taşkömürü ithalatı azaltılmalı.
Zonguldak’ta “8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Günü” kapsamında düzenlenen törende konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Türkiye’nin taşkömürü üretiminde yerli kaynaklara yönelmesi gerektiğini vurguladı.
Mutlu, “Demir-çelik sanayimizin ve enerji üretimimizin geleceği, havzamızdaki yerli taşkömürü rezervinin değerlendirilmesine bağlıdır” diyerek, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) norm kadro ile istikrarlı çalışmasının hem istihdam hem de üretim açısından zorunluluk olduğunu ifade etti.
“177 YILLIK ÜRETİM KÜLTÜRÜ, 79 YILLIK SENDİKACILIK TECRÜBESİ”
Mutlu, konuşmasında madenciliğin yalnızca bir meslek değil, bir kültür olduğunu hatırlattı:
“Madencilik, dünyanın en ağır işlerinden biridir. Bu kültür, sabah-akşam çalışarak değil, acılarla, fedakârlıklarla öğrenilmiştir. Maden işçileri bu uğurda 5 bin şehit vermiştir.”
GMİS’in, 177 yıllık üretim kültürü ve 79 yıllık sendikal birikimiyle emek mücadelesinin öncüsü olduğunu belirten Mutlu, Zonguldak’ın Türkiye’nin sanayi kalkınmasında oynadığı stratejik role dikkat çekti:
“Uzun Mehmet’in kömürü bulduğu bu topraklar, Atatürk’ün önderliğinde sanayinin kalbine dönüşmüştür. Emeğin başkentiyiz ve öyle kalacağız.”
“YERLİ KAYNAKLARLA ÜRETİMİ ARTIRMAK ZORUNDAYIZ”
GMİS Genel Başkan Yardımcısı Mutlu, Türkiye’nin her yıl 38 milyon tondan fazla taşkömürü ithal ettiğini ve bunun ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık yük getirdiğini belirtti:
“Enerji ve maden temelli savaşların sürdüğü bir coğrafyada, yerli kaynaklarımızı değerlendirmemek büyük bir kayıptır. Ülkemizin 1,5 milyar tonluk taşkömürü rezervi varken dışa bağımlı kalmamız kabul edilemez.”
Mutlu, demir-çelik sanayisinin ihtiyacı olan koklaşabilir taşkömürünün Zonguldak havzasından karşılanabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Yerli ve milli üretim teşvikleri yalnızca enerji santralleri için değil, demir-çelik ve sanayi sektörleri için de verilmelidir. Biz, bu mücadeleyi sonuç alana kadar sürdüreceğiz.”
“TTK NORM KADRO İLE ÇALIŞMALI, ÜRETİMDE İSTİKRAR SAĞLANMALI”
Konuşmasının en kritik vurgusu, TTK’nın norm kadro eksikliği üzerine oldu.
Mutlu, kömür üretiminde verimliliğin ve güvenliğin, kurumsal istikrarla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun hem yerüstü hem yeraltı işyerlerinde norm kadroyla ve istikrarlı şekilde çalışması sağlanmalıdır. Bu, sadece üretim için değil, iş sağlığı ve güvenliği açısından da zorunludur. Norm kadroya ulaşamayan kurumlarda ne üretim sürdürülebilir, ne de iş güvenliği sağlanabilir.”
“KÖMÜR İTHALATINI AZALTMAK, MİLLİ GÖREV OLMALIDIR”
İsa Mutlu, ithalata dayalı enerji politikalarının Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdiğini belirterek, “Ülkemizin kalkınması için yerli taşkömürü üretiminin artırılması milli bir görevdir” dedi.
“Demir-çelik fabrikalarımızın yüksek fırınlarını çalıştırmak, sanayimizin çarklarını döndürmek için havzamızdaki kömüre ihtiyacımız var. Bu gerçekler göz önünde bulundurularak, ithalatın azaltılması ve yerli üretimin artırılması artık ertelenemez bir zorunluluktur.”
“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;
“Bu gerçekleri sonuç alıncaya kadar anlatacağız. TTK’nın güçlendirilmesi, yerli üretimin artırılması, ithalatın azaltılması ve işçinin emeğinin değer bulduğu bir sistem için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”