Anagold Madencilik şirketinin, 2016’da bölgede yaşayan ailelere ‘sus payı’ verip “Adli ve idari başvuru yapmayacağım” taahhüdü aldığı ortaya çıktı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Erzincan’ın İliç ilçesinde, siyanürle altın çıkaran Anagold Madencilik şirketinin, 2016’da bölgede yaşayan ailelere 130’ar bin lira ödeyerek “Adli ve idari başvuru yapmayacağım” taahhüdü aldığını belirtti. Yavuzyılmaz taahhütnameye de ulaştı. Yavuzyılmaz SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
Maden, yüzde 80’i ABD merkezli Anagold, yüzde 20’si ise Çalık Grubu’na ait olan Lidya Madencilik tarafından işletiliyor. Maden alanı 2010 yılından itibaren sürekli olarak genişletildi ve defalarca ÇED sürecinden geçti.
İTİRAZ HAKLARI ELLERİNDEN ALINMIŞ
Şirket, bölgedeki köylülere para dağıtıp dava açma ve yargıya itiraz etme haklarını da ellerinden almış. 2016’da hazırladığı bir protokolle buradaki vatandaşlara 130 bin lira verip, geçmişte ve gelecekte yapılmış ya da yapılacak her tür madencilik faaliyeti için şikayet ve itirazda bulunmama, adli ve idari dava açmama konusunda taahhütname alıyor.
İMZALAMAYANA BASKI YAPILMIŞ
Parayı kullanarak usulsüzlükleri örtbas etmeye çalışmışlar. O gün dolar 3 lira, bugün ise 31 lira. Ödeme bugünün parası ile 1.3 milyon liraya geliyor. Bu taahhütnameyi imzalamak istemeyenlere de baskı yapılmış. Maddi güç kullanmışlar. Facianın sorumlusu, şirket-fahiş kar ve iktidar üçlüsüdür.
İşçiler baskı ve tehdit altında, konuşamıyorlar
10 yıldır Anagold Madencilik’e ait Çöpler Maden Sahası’nda çalışan işçiler, gerçekleri anlatmak istediklerini ancak baskı ve tehdit altında olduklarını söyledi. Gazete Duvar’a konuşan bir işçi 10 yıldır Anagold’ta çalıştığını belirterek şunları anlattı:
Buradaki insanlar hep sessiz kalıyor. İnsanlar susturulmuş durumda. Herkes konuşmak istiyor fakat konuşamıyor. Sürekli şirketten uyarı barındıran mailler geliyor. Toplanamıyor, bir araya gelemiyoruz. Özellikle ben ve bir şeyler yapmak isteyen 4 arkadaş takip edilip gözetleniyoruz.
2020 yılında SSR Mining şirketin %80’ini satın aldı ve usulsüzlükler başladı. Sonrasında tek istedikleri daha fazla üretim, üretim, üretim oldu. Maske ve gözlük dışında hiçbir önlem alınmıyor. Eğer SSR satın almasaydı bu liç alanı bu kadar yükseltilmeyecekti. Ve bugün bu insanlar orada olmayacaktı.
Çatlaklar biliniyor, herkesin arasında konuşuluyordu hatta bir tane taşeron firma, kendi ekibini sahadan çekti. Fakat Anagold ve bir taşeron firma işçileri geri çekmedi.
İlçede herkes suskun, herkesin eli kolu bağlı. Yarın tazminatını alamayacak, yarın iş hakkı feshedilecek, böyle korkuları var insanların. Hayatımızda hiç bu kadar çaresiz hissetmedik. Sabahtan akşama kadar ağlamaktan başka bir şey elimizden gelmiyor bunu anlamanız çok zor.