10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü!

         Kalemini gerçeklerin açığa çıkması, halkın doğru haber hakkına saygı için kullanan, kalemini yandaş çıkarlara satmayan, onurlu tüm çalışan gazetecilerin bu anlamlı gününü kutluyorum.

         Ancak ülkemiz ve şehrimiz bu konuda çöküntü içinde.  

         ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından hazırlanan, rapora göre Türkiye hapisteki gazeteciler konusunda en kötü karneye sahip ülke. Türkiye'de 144 gazetecinin devlet karşıtı suçlamalarla hapiste olduğu belirtiliyor. Binlerce gazeteci ise yazdıklarından ötürü mahkeme koridorlarında.

         Ülkede durum böyle, gelelim şehrimize.

         Gazeteci Cevdet Akgün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nden bir gün önce yazdıklarından dolayı cezaevine girdi. Birçok gazeteci arkadaşımızda mesleğini yapmaya çalışırken adliye koridorlarından geçmek zorunda kalıyorlar.

         Gelelim asıl konumuza!

         Zonguldak AKP milletvekilleri belediye başkanları ve il, ilçe başkanları ile birlikte basının karşısına geçti, sorulan soruları cevaplandırdı.

         Gayet güzel, AKP örgütü aklı başında ve cesaretli bir iş yapmış olduklarını söyleyebilirim.

         Ancak gazetecilerin karşısına çıkma düşüncesinin son günlerde ki AKP’li politikacılar ile ilgili iddialara basın karşısında cevap verme ihtiyacından kaynaklandığına inanıyorum.        

         Anlayışın bu olduğunu düşünsem bile durum oldukça farklı.

         Şöyle ki; AKP milletvekili Hamdı Uçar, Belediye Başkanı Selim Alan ve Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan ile ilgili yerel basının ve Zonguldak halkının tartıştığı iddialar var.

         Selim Alan ile ilgili özel kalem müdürünü atama konusu önce inkar edildi sonra doğru olduğu ortaya çıktı. CHP Belediye Meclis grubunun ısrarlı soruları karşısında sinirlenen Alan “atadıysam ben atadım sorumluluk benim, bakan bey de onayladı” dedi.

         Hamdi uçar Gazeteci Umut Şekerci’nin bir tanığın yüzünü kapatarak yayınladığı video ile ilgiliydi. Uçar cevap vereceğine “ En son bir arkadaşımız, hangi gazete bilmiyorum, çokta ciddiye aldığım yok” diyerek aklınca aşağılıyor.

        Dikkate almamış, tanımıyormuş ama mahkemeye vermiş.

        Uçar, Zonguldak halkının kafasında soru işareti oluşturan, bu şehir de ticaretle uğraşanların tamamı küçülürken siyasete girdikten sonra terzilikten bu günkü durumuna nasıl geldiğini kendisine sorulmadan açıklaması dürüst bir insanın yapması gereken bir davranış değil mi?   

        Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan Alman bir firmanın partiye yaptığı bağışı hesabına geçirdiği iddiası.

        Çağlayan cevap verirken iddia sahibi gazeteciye aklınca ders veriyor ve “bağış makbuzunu gösterirdim ama konu yargıya gitti mahkemede göstereceğim” diyor.

        Alman firmasının yaptığı bağışın makbuzunu gösterirsin iddia sahibi gazeteci iddiasından vazgeçer, tekzibi de yayınlar olur biter.

        Alman firması yabancı bir ülkeye gelerek iktidar partisine neden ve neyin karşılığında bağışta bulunur? Bana göre bunun adı firmanın işini görmek için verdiği rüşvettir.  

        Her iki AKP’li siyasetçi iddia sahibi gazetecileri mahkemeye verdiklerini, gazetecileri davet ettikleri 10 Ocak çalışan gazeteciler gününde söylüyor.

        Bunun davranıştan ben şunu anlarım, bizim hakkımızda yazarken mahkemeye gitmeyi de göze alın.

       Şimdi toplantıda konuşan il başkanı ve üç milletvekilinin iki ortak söylemi var!

       İlki şu!

       “Bizim içimizde yolsuzluk yapanın barınması mümkün değil.”

       AKP 17 yıldır iktidarda 17-25 Aralık yolsuzluğu ayakkabı kutularından dövizler patladığını zamanda bile işin içindeki dört bakan ve tüm karışanları aklayan bir partinin mensuplarına gazeteciler ve bu halk nasıl güvenecek.

       İşte Selim Alan yaptığı ortada. Hadi gereğini yapın!

       İkincisi ise şu!

        “Zonguldak bir şans yakaladı, yatırımlar gelecek, bu iddia ve karalamalar yapılarak şehrimize yapılacak yatırımları engellemek istiyorlar” AKP’li yerel politikacılar bırakın yolsuzluk iddialarını cambaza bakın demek istiyor.

        Sonuç olarak AKP’li politikacılar hakkındaki iddialara cevap vermek yerine iddia sahiplerini mahkemeye vermekle tehdit ediyor. Kafa aynı değişen bir şey yok..

        AKP’ye oy veren vatandaşa, ülkedeki yolsuzlukları işaret ederek görmüyor musun ülkenin halini bu partiye nasıl oy veriyorsun sorusuna genelde şu cevap verilir. Kime oy verelim bunlar çalıyorlar ama yol yapıyorlar..

       Zonguldak AKP örgütü halen bunu istiyor.

 

       TURGUT GÜVEN