CHP delege seçimlerini tamamladı. Gelecek günlerde ilçe kongreleri başlayacak. Öncesinde ise kulis çalışmaları devam ediyor..
İktidar partisi AKP’de delege seçimleri Aralık ayı içinde yapılacak. AKP’nin genel merkez yöneticileri delege seçimleri için “demokrasi bayramı” ifadesini kullanıyor.
Bakalım Zonguldak AKP’nin örgütlerinde demokrasi bayramı nasıl oluyormuş.
Dün Kariyer Medya internet sitesinde AKP genel merkezinin isteği üzerine bazı ilçe başkanlarının istifa edeceği haberi yapılmıştı.
Bugün AKP Zonguldak il Başkanı Zeki Tosun, Kariyer Medyanın dün haberleştirdiği istifa konusunu bugün doğruladı ve şu açıklamayı yaptı.
Tosun, “Partimizin Alaplı ve Kozlu İlçe Başkanlığı görevini yürütmekte olan değerli dava arkadaşlarımız, İlçe Başkanlarımız 7.Olağan Kongre sürecinde yeniden aday olmayı düşünmemeleri münasebeti ile kongre sürecinin ve delege seçimlerinin daha sağlıklı yapılabilmesi adına yürütmekte oldukları ilçe başkanlıkları görevinden istifa etmişlerdir. Kendilerine partimize, davamıza ve milletimize yapmış oldukları hizmetlerden ötürü teşekkür ediyoruz. Kozlu ve Alaplı ilçe başkanlarının istifalarını genel merkeze sunduk. Diğer ilçeler için genel merkez çalışma yürütüyor, önümüzde ki günlerde netlik kazanır” dedi.
Siyasette “sinekten yağ çıkartmak” sanırım böyle bir şey. Siyasette bunun tam adı bal gibi görevden almaktır. AKP’nin “ileri demokrasi” dediği “parti içi faşizmdir”, zaman zaman ülkede uyguladığı da budur. Böyle bir yöntem çağdaş demokrasilerde olamaz. Eşi benzeri ancak ortaçağ karanlığında ve tek adam rejimlerinde görülebilir.
Aklınıza Sana ne AKP’de ki demokrasiden sorusu gelebilir.
Bu soru ülke siyasetine “at gözlüğü” ile bakmaktan başka bir şey değildir.
Parti içi demokrasi en önemsediğim işlerin başında gelir. AKP’de parti içi demokrasinin tüm kuralları ile çalıştırılması beni ilgilendirmiyor diyebilme şansımız yoktur. Çünkü parti içinde demokrasiyi yaşatmayan bir partinin, ülkeye demokrasi getirmesi mümkün değildir. Partilerinde demokrasiyi yaşatmadıkları için ülke de demokrasi “topal ördeğe” dönmüş durumda.
Konumuza dönüp il Başkanı Tosun’un yukarıda Fransızca yaptığı açıklamayı ben size tercüme edeyim.
Bizim partimizde genel merkez yöneticileri kimi istiyorsa o kişi aday olabilir. Delege seçimleri öncesinde genel merkezin istemediği ilçe başkanları istifa eder. İstifası istenen ilçe başkanı istifa etmek zorundadır asla direnemez. Çünkü önceden eli kolu bir şekilde bağlanmıştır. Ben de il başkanı olarak bu uygulamayı Zonguldak halkına ve basına “istifa eden ilçe başkanları kongre sürecinde yeniden aday olmayı düşünmemeleri, kongre sürecinin ve delege seçimlerinin daha sağlıklı yapılabilmesi adına yürütmekte oldukları ilçe başkanlıkları görevinden istifa etmişlerdir” diyerek genel merkezden gelen bu isteği demokrasi sözcükleri ile süslerim. Bu emre uymayarak aday olan ve seçimi kazanan ilçe başkanının en geç üç gün sonra görevden alır yerine atama yaparız. 2015 yılında Kilimli de İsmail Ofluoğlu ve Çaycuma da Adil Düzlü’yü seçimi kazandıkları halde görevden aldığımız unutulmasın. İlçe kongrelerinden sonra yine genel merkezimizde görev yapan büyüklerimiz il başkanlarını gözden geçirir ve istifalarını ister. İlçe kongrelerinden sonra benim dahi istifamı isteseler derhal istifa ederim.
AKP’de ki demokrasi bayramının özeti tam da benim tercüme ettiğim gibidir.
******
AKP’den bir başka haber ise Kilimli Belediye Başkanı Kâmil Altun makamında yumruklanmış.
Sebebi seçim döneminde yanından bir an bile ayrılmayan, adeta koruması sağ kolu gibi dolaşan ve Altun’un seçilmesi için canla başla çalışan Sezai Kızılkan’ın iş talebini yerine getirmemesi.
Şiddet yanlısı biri değilim, ancak Altun sanırım şiddetten hoşlanıyor.. Ancak ters bir durum var Altun bu hoşlanmayı dayak yiyerek yapıyor. Başkan olmadan önce de Altun’un tokatlandığı yerel gazetelerde haber yapıldığını hatırlatırım.
Olayı asla onaylamadığımı yazmıştım. Kızılkan’ı da şahsen tanırım, selamlaştığımı bile hatırlamam. Ancak Altun göreve geldikten bu güne onlarca kişiyi işe aldığını biliyorum. Bence ilk işe alması gereken kişi seçim boyunca yanından ayrılmayan bu kişi olmalıydı.
Yeni göreve gelen belediye başkanlarına 500 gün gibi bir süre içinde büyük yanlışları dışında eleştirmeyecektim. Yaptıkları doğru işleri yazmaya çalışıyorum ancak Altun bu güne kadar gözle görülür bir doğrusunun da olmadığını hatırlatayım.
Altun’un özeline girmek istemem ancak şu kadarını yazayım, ticaret yaptığı günlerde de iyi bir patron da değildi. Kilimli’ye CHP’nin yanlış adayda ısrar etmesi ekmeğine yağ sürdü ve seçimi kazandı. CHP’de birkaç kişinin bu yanlışını iyi değerlendirmesi, Kilimli belediye başkanı olarak doğru işler yapması gerekir.
Bugün 500 günün tam yarısı 250.gün olduğunu hatırlatmış olayım.
TURGUT GÜVEN