Siyasi iktidar her vatandaşın gözü önünde müthiş bir ayrımcılık yapıyor. Bakın nasıl anlatayım..
Geçtiğimiz günlerde Kilimli sahil parkında gezerken oldukça kaliteli malzemeden, yeni yapılmış, gerçekten çok güzel bir çocuk parkı gördüm. Fotoğraflarını çektim ve sosyal medya hesabımda paylaştım.
Fotoğrafların üzerine “Kilimli Belediyesi sahil parkta çok güzel, kaliteli bir çocuk parkı yaptırmış. Dilerim kıymeti bilinir. Emeği geçenlere teşekkür ederim” diye de özellikle yazdım.
İlk Fotoğraf işin mahiyetini anlatan tabelaydı. Bunu özellikle koydum ki bu işi kimin yaptığı anlaşılsın. Bu parkı Kilimli Belediyesi değil Çevre ve şehircilik bakanlığı yaptırıyordu. Kilimli Belediyesi ve İller Bankasının bu işteki görevi denetim yapmaktı.
Bu paylaşımı dikkatle takip edenler işin ne olduğunu anlamıştı ancak insanlarımızın büyük bir bölümü işin farkında olmadan beğeni koymuştu.
Yine Kilimli Belediyesi ilçenin çeşitli yerlerinde yeni çöp konteynerleri yerleştirdi. Bu konteynerlerin üzerinde “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hibe edilmiştir” yazıyor.
Yine Zonguldak sahil projesi TOKİ tarafından yapılıyor. Belediye Başkanı Selim Alan TOKİ tarafından yapılan projeye kendi fotoğraflarını koyarak işi sahiplenme kurnazlığı peşinde. Yani “tilki Selim” lakabına uygun davranıyor.
Dilerim bu belediyeler daha çok hibe alır, tabi ki buna karşı değiliz Çünkü bunlardan o yörede yaşayan halk faydalanıyor. Ancak kazın ayağı öyle değil.. Şimdi gel de sorma.!
Çevre ve şehircilik bakanlığı ve TOKİ bu belediyeler daha önce CHP’nin elindeyken bu tip hibeleri neden yapmıyordu? O günlerde Zonguldak ve Kilimli halkından vergi mi alınmıyordu?
Gazeteci arkadaşım Ahmet Öztürk’ün bu paylaşımın altına yazdığı yorumda haksız mı? Diyor ki; “ Muhalefet belediyelerinin borçlanmasına bile izin vermeyen bakanlık mali yapıları nedeniyle değil kredi almaları selam bile almadı mümkün olmayan AKP'li belediyelere yağdırıyor... Adaletleri batsın...”
Aynı paylaşıma CHP Zonguldak Belediye Başkan adayı Şenol Şanal “Bu gidişle belediyeleri lağvederlerse şaşmam. Devletin tüm imkânlarını kendi belediyelerine yağdırıyorlar. Tabii ki devletin imkânları milletin ihtiyaçları için kullanılmalı ama adaletli bir şekilde yapılmalı. Yerel yönetimlerde taraf/bertaraf uygulaması milleti ayrıştırır diye düşünüyorum, bu yapılmamalıdır” diyor.
Lavvar alanını 10 yıl CHP’ye teslim etmeyen, belediye AKP’ye geçinde devir teslim işini anında halleden siyasi iktidarın Zonguldak Milletvekilleri il ve ilçe yönetimleri adalet anlayışınız bu mu?
CHP’ye oy veren insanları bu hizmetlerden mahrum ederken, iktidarınıza oy veren Zonguldaklıya da aynı mahrumiyeti yaşatmadınız mı?
Bu mu adalet anlayışınız?
AKP’li belediyelerin borçları ertelenip devlet imkânlarından faydalandırılırken, muhalefet belediyelerin buldukları kredileri bile el koyarak, yatırımlarına yasal engeller çıkarmanın AKP’ye hiçbir faydası olmayacaktır.
Siyasi iktidar bu adaletsizliği yaptığı her yerde, İstanbul seçimlerini iptal edip yenilediğinde yediği tokadın benzerini yine yiyecektir.
Yapılan adaletsizliğe bir de işin diğer tarafından bakalım!
Bu Adaletsizliğe muhalefet partilerinin diyecek hiçbir sözü yok mu? Aklı başında her insanın gördüğü bu haksızlığın farkında değiller mi? CHP ve İyi Parti İl Başkanı beyler, bu adaletsizliğe sesiniz çıkmayacak mı?
Ya Kilimli CHP’nin “başarılı” ilçe başkanı beyefendi siz? İlçe Başkanı olurken çevirdiğiniz dümenleri örtbas etmekten bu işlere sıra gelmedi mi?
Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’a ise bir şey söylemem doğru olmaz. Çünkü o CHP’nin belediye başkan adayına karşı olduğu için oy vermeyeceğini seçim öncesi açıklamıştı. Selim Alan’ın Zonguldak Belediye Başkanı olmasında katkısı büyük. Siyasi iktidarın bu adaletsiz uygulamalarından oldukça memnun olmalı, neden sesi çıksın değil mi?
TURGUT GÜVEN