Cumhuriyet Halk partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu üyesi Deniz Yavuzyılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’deki yolsuzlukların merkezinde KİT’lerde yapılan usulsüzlüklerin olduğunu vurgularken kamu kurumlarından yandaş şirketlere hülle yoluyla nasıl ihalesiz işler verildiğini anlattı.

Yavuzyılmaz, “devletin nasıl soyulduğunun formülünü” diyerek, saadet zincirini adımlarında şöyle bahsetti;

“Önce, bir kit kurumu diğer bir kit kurumundan, 2016 yılında değiştirilen Kamu İhale Kanununun 3.maddesinin ‘o’ fıkrasında yer alan istisnaya göre, ihalesiz olarak bir işi sözleşme imzalayarak alır.

İhalesiz aldığı bu işi kendisi yapmaz. Ortaklık payı %50’den az olan, bu nedenle de Sayıştay denetiminde olmayan bir iştirakine, hâlihazırda ihalesiz aldığı bu işi yine ihalesiz olarak, sözleşme imzalayarak verir.

İşi ihalesiz olarak hülle yoluyla alan iştiraki de yine işi kendisi yapmaz.

O da bu işi bir başka firmaya yine ihalesiz olarak sözleşme imzalayarak verir. İşi alan alt yüklenici de işi, başka alt yüklenicilere ihalesiz olarak yaptırır.

Böylelikle kanunlara aykırı olarak, hiçbir ihale yapılmadan kit kurumlarının hüllesi yoluyla, bir saadet zinciri oluşmuş olur.”

Yavuzyılmaz, formüle örnek olarak da, TKİ’nin, EÜAŞ’ın maden sahasından kömür çıkarma işini ihalesiz olarak, rödevans sözleşmesi imzalayarak almasını gösterdi. TKİ’nin ihalesiz olarak aldığı ve hiçbir aracı şirket kullanmadan kendi imkânlarıyla yapabileceği işleri hülle yoluyla yandaş firmalara, kanunlara aykırı şekilde ihalesiz aktardığını, kurumunda bitme noktasına geldiğini söyleyen Yavuzyılmaz, TKİ’nin bu sahaları kanuna aykırı yollarla küçük ortağı olduğu iştiraklerine ve yandaş şirketlere adeta komisyon almaları için devretmesi nedeniyle yıllık kaybının yaklaşık 700 milyon lira olduğunu söyledi.