AK Parti’nin son 20 yılında tek bir seçimde, tek bir toplantıda izi olmayan Mükerrem Ayçiçek atama yolu ile merkez ilçe başkanlığı koltuğunda otururken buldu kendini.

Göreve geldiği günden itibaren ne İl Başkanı Zeki Tosun, ne Belediye Başkanı Selim Alan, ne de Milletvekili Polat Türkmen dışındaki diğer iki AKP Milletvekili ile uyumluluk sağlayamadı.

Kamera önünde başka, kamera arkasında başka bir Mükerrem Ayçiçek oldu.

 

Örneğin bir dergiye röportaj verdiği sırada, benim de olduğum bir ortamda kendisine hedefleri sorulduğunda aynen şöyle demişti; ‘Benim ne il başkanlığı, ne belediye başkanlığı, ne de milletvekilliği gibi bir hedefim yok. Ben bana teveccüh gösterilerek verilen bu görevi layığı ile yapacağım ve hatta bir sonraki dönem merkez ilçe başkanlığı dahi düşünmüyorum’ demişti.

Şimdi aynı Mükerrem Ayçiçek İl Başkanı olmak için sırtını Polat Türkmen’e dayamış durumda, koşturuyor da koşturuyor…

Sözde hedefi yok.

 

TV kanallarına çıkıp İl Başkanı Zeki Tosun ve Belediye Başkanı Selim Alan’ı öve öve bitiremeyen, yere göğe sığdıramayan Mükerrem Ayçiçek’i bir de kamera arkasında dinleyin.

Kamera önünde ki Mükerrem Ayçiçek ile kamera arkasında ki Mükerrem Ayçiçek arasında dağlar kadar fark olduğunu göreceksiniz.

Umarım AKP’liler de Mükerrem Ayçiçek’in yüzlerine karşı olan söylemleri ve tavırları ile arkalarından olan söylem ve tavırlar arasındaki uçurumu görürler.

Göremez de onu İl Başkanı yaparlarsa ceremesini ilk seçimlerde çekerler.