POSBIYIK “OYAK’A BARIŞ ELİMİ UZATIYORUM”
“SERT SÖZLERİ ÇEKMECEYE KİLİTLEDİM”
“HUKUKSAL MÜCADELE SÜRECEK”

 
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Şubat ayı meclis toplantısında çok önemli mesajlar verdi. Oyak yönetimine ‘Barış elimi uzatıyorum, sert sözleri çekmeceye kilitledim ama anahtarı cebimde’ diyen Posbıyık, Ereğli halkının haklarını savunmak için hukuksal mücadelenin süreceğini belirtti. Festival tarihini de açıklayan Posbıyık “Festivali 4 güne çıkarıyoruz, 9-10-11-12 Temmuz’da yapacağız, 8 Ağustos’ta da Gurbetçiler Gecesi düzenleyeceğiz” dedi.
Kdz. Ereğli Belediye Meclisi Şubat ayı olağan toplantısı AKM Nikah Salonu’nda Belediye Başkanı Halil Posbıyık başkanlığında gerçekleştirildi.
Gündemde bulunan maddelerin görüşülmesine geçmeden önce açıklamalarda bulunan Başkan Halil Posbıyık, festival tarihini açıkladı, Erdemir-Oyak ilişkileriyle ilgili önemli mesajlar verdi.


“EMITT FUARI BAŞARILI GEÇTİ”
Başkan Posbıyık, ilçenin turizm potansiyeli açısından EMITT fuarını çok iyi değerlendirdiklerini söyleyerek “Geçtiğimiz hafta EMITT fuarındaydık. Stant aldık. Çok başarılıydı standımız, emeği geçen arkadaşlarımızı kutluyorum. Ziyaretçiler akın etti. Mağaraları, festivalleri tanıttık. Buradan pide taşıdık. Büyük bir başarı sağlandı. Bu arada özel görüşmelerimiz de oldu. 18 Haziran Ereğli’nin kurtuluşu. 100’üncü yılına çok büyük bir hazırlık yapıyoruz. Bütün tarihçi profesörleri Ereğli’ye davet ediyoruz. Muhammet Ali Ateş arkadaşımız hemen İstanbul Belediyesi Kültür Müdürlüğü ile diyaloğa geçti ve mehteran takımı ile bando takımının organizesini yaptı. Turizm açısından da orada önemli mesajlar verdik” dedi.


“FESTİVAL 4 GÜNE ÇIKIYOR, 9-12 TEMMUZ’DA”
Almanya’da gurbetçiler buluşmasını da değerlendiren Başkan Posbıyık, Sevgi, Barış, Dostluk Festivali’nin tarihini açıkladı.
Başkan Posbıyık konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“EMITT’ten sonra Almanya’ya gittik. Ben 8 senedir Almanya’ya gitmiyordum. Benim bölgem olduğu için Ormanlılar gecesine katıldım. Ormanlılar Derneği Başkanı Abdullah beyi ve yönetimini kutluyorum. Muhteşem bir gece yaptılar. Bundan evvelkiler kıyaslandığında muhteşem bir kalabalık, ilgi vardı. Çok duygulandım. 250 kilometre uzaktan ‘Halil Posbıyık gelmiş’ diyerek gelen vatandaşlarımız vardı. Büyük mutluluk duydum. Almanya’da bulunduğum sürede her gün iş insanlarını ziyaret ettim. Çok müthiş iş yapanlar var. Sanayisini kurmuş iş insanlarımız var. Müthiş işler yapıyorlar. Birikimleriyle Ereğli’de yatırım yapma konularını konuştuk. Bütün hemşerilerimizle hasretle kucaklaştık. Onlar da festivalimizi bekliyorlar. 26 Haziran’da Almanya’da okullar tatil oluyor. Ona göre bir ayarlama yaptık. Bu sene o tatilden sonra festivale katılabilsinler diye bu sene 9-10-11-12 Temmuz’da festivalimizi yapacağız. Festivali 4 güne çıkarıyoruz. 8 Ağustos’ta da Gurbetçiler gecesi yapacağız. Orada ilan ettik. Dikkat ederseniz Zonguldak’ta gurbetçilere en çok değer veren bölge Ereğli’dir. Geçtiğimiz dönemde ben görevde olmadığım zaman da devam ettiler bu geleneğe. 8 Ağustos’ta onlara güzel bir gece için arkadaşlarımız hazırlığa başladılar.”


“KIZILCAPINAR PROTOKOLÜ YOK HÜKMÜNDEDİR”
Önceki dönem Belediye Başkanı tarafından Erdemir ve DSİ ile birlikte imzalanan ve Ereğli’nin içme suyunu ilgilendiren protokol hakkında da konuşan Posbıyık, bu protokolün meclisten onay alınmadığı için yok hükmünde olduğunu belirtti.
Ereğli’de her hangi bir su krizi olduğunda protokole imza atan ve İl Genel Meclisi’nden geçmesini sağlayan Ereğlili bazı İl Genel Meclis Üyelerinin sorumlu olacağını söyleyen Başkan Posbıyık, şu mesajları verdi:
“2018 yılında önceki belediye başkanı tarafından imzalanan bana göre Ereğli’nin satışı olan bir protokol vardı (Ereğli’nin içme suyunu ilgilendiren Kızılcapınar Barajı protokolü) Belediyeden sadece belediye başkanı imzalamış. Erdemir’den hem genel müdür hem de genel müdür yardımcısı imzalamış. Devlet Su İşleri Genel Müdürü imzalamış. Ereğli’de sular kesildiği zaman, biz HES’i yaparken, kuraklık çekilen aylarda suyu keseceğiz diyor. Hüseyin Bey imzalamış, suyu kes diye. Biz Delihakkı’daki kuyulardan, Gülüç Irmağı’ndan suyu alırız, diyor. Böyle bir ihanet belgesi. Ereğli’ye ihanet belgesidir. Bu ihanet belgesi o zaman meclisten geçmediği için şimdi meclise sokmuyorum. Ama avukatlarımız ileride meclise getirmek lazım derse getireceğiz. Ama bu protokol yok hükmündedir. DSİ’ye, Erdemir’e ve OYAK’a bildiriyoruz. Bu yok hükmünde bir belgedir. Çünkü bir protokol imzalanacağı zaman ilk defa belediye meclisine gelir. Belediye meclisi şu konuda protokol yapabilirsin diye başkana yetki verir. Belediye meclisinin yetki vermediği bir protokol yok hükmündedir. Ayrıca İl Genel Meclisi’nde geçmesini sağlayan bazı Ereğlili meclis üyeleri var, Ereğli’de bir kuraklık olduğu zaman sorumlu onlar olacaktır”


“MÜCADELEM ERDEMİR VE ÇALIŞANLARI İLE EREĞLİ HALKI İÇİN”
Başkan Posbıyık, meclis konuşmasında Erdemir-Oyak ile Belediye arasındaki ilişkiler konusunda da önemli mesajlar verdi.
Erdemir-OYAK Yönetimine barış elini uzattığını açıklayan Başkan Posbıyık şunları söyledi:
“Erdemir’le ilgili bir çok sorular geliyor, durum nedir? Aranız nasıl gibi?
Bu konuda buradan mesaj veriyorum.
Ben genç bir mühendis olarak Belediye Başkanı seçildiğimde bile 20 yıllık Erdemir'liydim. Her zaman söylüyorum; Erdemir hepimizin, ülkemizin gözbebeği oldu. Fabrikada bir sorun çıktığında alanımız olsun olmasın gece gündüz demez koşardık; bir yardımımız olur belki diye sorumluluk duyardık, aidiyet hissederdik.
Ereğli ve Erdemir iç içe geçmiş, etle tırnak gibidir. O nedenle 'Erdemir yabancılara satılmasın' diye mücadele verdik ve buna öncülük ettim. OYAK'a satıldığında milli bir kuruluşumuza satıldı diye o nedenle içimiz rahatladı. Benim mücadelem, her zaman Erdemir ve çalışanları için, Ereğli halkı için en doğrusu olsun diyedir. OYAK'ın tutumlarına dair eleştirel açıklamalarım da bu nedenledir.


-ERDEMİR İÇİN İYİ OLAN, EREĞLİ İÇİN DE İYİ OLSUN-
Erdemir ülkemizin ve dünyanın en değerli sanayi kuruluşlarından biridir, bir dünya markasıdır. Oyak'ın yalnızca sanayici kimliğinin olmadığının da bilincindeyiz. Oyak, bu ülke için canını ortaya koyan askerlerimize, şehit yakınlarına sahip çıkan, koruyan bir kurum niteliğiyle aynı zamanda gurur kaynağımız.
Havamızın, denizimizin temiz olması için önlem almalarını istemek hepimizin hakkı. Biliyorum, onları canavara benzetmemden de çok rahatsız oldular. Ama bu bir metafordur, benzetmedir. Derdimiz Erdemir-Oyak yönetimini incitmek değil. Sadece etkili bir şekilde dikkatlerini çekmek istedik, çektik de... Tabii ki yaklaşık 6 bin kişinin çalıştığı, emeklileriyle, aileleriyle çok büyük bir kesimin hayatına dokunan, ülke ekonomisi için büyük önemi bulunan bu büyük tesis için de en iyisi olsun isteriz. Erdemir için iyi olan, Ereğli için de iyi olsun. Meselemiz bu. İstiyoruz ki yeni bir süreç başlasın. Birbirimizi anlayalım. Şehrin talepleri dikkate alınsın.


-ÇEKMECEYE KALDIRIYORUZ, BARIŞ ÇUBUĞU UZATIYORUZ-
Bu nedenle, arasında canavar benzetmemizin de yer aldığı sert sözlerimizi bir dosyaya koyup kapağını kapatıyor, çekmeceye kilitliyoruz. Dilerim Erdemir, Ereğli'nin önceliklerini dikkate alacak adımlar atar. Biz de belediye olarak Erdemir'e destek olmak için üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Dilerim yeni süreçler yaşanır ve bu süreçlerden Erdemir ve Ereğli halkı olarak karşılıklı pozitif sonuçlar elde ederiz.
Yumruğumu sıkmadığımı, elimi uzattığımı daha önce de vurgulamıştım. Bu kez de diyorum ki yeni bir sayfa açalım, biz Belediye olarak Erdemir için ne yapabiliriz, Erdemir Ereğli halkı için neler yapabilir, artık bunları konuşalım ve somut adımlar atalım.


-HUKUKSAL MÜCADELE SÜRECEK-
Barış çubuğunu uzattık. Biz Ereğli halkının hakkını hukuk kurallarını çerçevesinde verin diyoruz. Verdiği takdirde Erdemir bizim canımız, meclis üyelerimizle birlikte imar tadilatları, imar planlamaları Ereğli’nin gelişmesi için her türlü özveriyi gösteririz. Ancak Erdemir bugüne kadar biraz hoyratça davranmış. Yüzlerce dava açmış belediyeye karşı. Belediye de geçmiş dönemde sessiz kalmış. Anayasa Mahkemesi'ne gittiğinde avukatlarımız savunmaya dahi girmemiş. 500 bin lira aylık paramız da haybeden yere gitmiş. Ama artık öyle değil, şartlar değişti. Şimdi biz hukuk mücadelesi veriyoruz. Belediye avukatlarımız bir taraftan çalışıyor. Ereğli’de tuttuğumuz diğer avukatlar bir taraftan çalışıyor. Ankara’da idari hukuk profesörleri bir taraftan çalışıyor. Bakın göreceksiniz, neler ortaya çıkacak! Erdemir bu söylediklerimi tahmin eder. Özelleştirme İdaresi'nden bir yazı gelmiş. Özelleştirmede ‘Biz barajı komple devir aldık’ diye. Yok böyle bir şey. Yakında çıkacak kokusu. ‘Barajın olduğu yataklar bizim’ diyor. Yataklar halkındır, devredilemez. Bunları çıkaracağız ortaya. TÜBİTAK’ın verdiği raporda cürufun içerisindeki tehlikeli maddeleri tek tek sayıyor ve suyla buluştuğunda zehirler ortalığı diyor. Bunların cürufu nerde, suyun ortasında.


-5 SENELİK UYUMA DÖNEMİ BİTTİ-
Erdemir’in Erdemir’den haberi yok. Kaç bölümü var, kaç metrekare haddehanesi var, onun birleşimi nerede. Hiçbir veri yok ellerinde. Bizi sokmadılar, savcılıktan izin aldık 11 aslan gibi arkadaşım kendilerine şükranlarımı sunuyorum, arabalarını daha evvelden bilgi işlem aletleriyle donattılar, fabrikanın içerisinde bütün bölümleri tek tek çıkarttılar. Bugün yaptırmaya kalksanız 10 milyon liraya yaptıramazsınız bu işleri. Dijital veriler bizim elimizde. Erdemir nerede ne kadar mekanının olduğunu bilmiyor, Ereğli Belediyesi biliyor, bize sormak zorundalar. Bunlardan doğan emlak vergisini de vermek zorunda. Ne yapar. Alışmışlar mahkemeye gitmeye. Paramızı vermemek için bizi oyalarlar. Oyalarlarsa biz de kısasa kısas yaparız. sert sözleri çekmeceye kilitlediğimi söyledim ama anahtarı bende. Her an o çekmeceyi açabilirim, harekete geçebilirim. Hukuk meselesinde çok iyi noktalara gidiyoruz. Ereğli’de çok değerli bir çevreci avukatımız var. Belediye avukatlarımızla birlikte ortaklaşa çalışıyorlar. İnanılmaz neticelere gitmeye başladık. DSİ de bizden bilgi alıyor. Yani bizi uyuyor zannetmesinler. 5 senelik dönem bitti. Uyuma dönemi bitti. 5 sene Ereğli’de Belediye yoktu zaten. Ben yok farz ediyorum. Onun için son defa buradan uyarıyorum. Ya bizimle uzlaşacaklar veya hukuk yoluyla bedeller ödeyecekler. Özelleştirme nasıl oldu? Bu sorumu da anlarlar kendileri. Özelleştirmedeki hatalar ne? Yarın onlar da meydana çıkacak. Bunun için de mahkemeye gidiyoruz. Savunma yok, biz taarruzdayız. Geçtiğimiz 5 senede Erdemir taarruzda olmuş, Belediye savunmada. Savunmayı da yapamamışlar, sessiz kalmışlar. Ama şimdi biz taarruzdayız. Bunları anekdot olarak söylüyorum. Bu söylediklerimi, muhatapları çok iyi anlarlar”
Başkan Posbıyık’ın açıklamalarının ardından gündemdeki maddelerden bir bölümü görüşülerek karara bağlandı. Meclis toplantısının ikinci oturumu yarın yapılacak.