Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Araklı’da meydana gelen sel felaketine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Daha önce tanığı olduklarımızla ilave olarak Araklı’da yaşanan facia da bir kez daha gösterdi ki akla, bilime, şehircilik ilkelerine, mevzuata aykırı tüm imar uygulamaları her zaman felaketlere yol açabilecek bir potansiyel taşıyor. Bu nedenle, dere kenarlarına kaçak şekilde yapılıp, imar afları ile yasal hale getirilen yapıların yol açtığı ölümlerin bir doğal afet sonucu olduğunu söylemek mümkün değildir” dedi.​
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Trabzon’un Araklı ilçesinde meydana gelen ve ulaşan son bilgilere göre 4 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketiyle ilgili bir taziye mesajı yayımladı. Başkan Kantarcı yaptığı açıklamada, “Dün öğleden sonra Trabzon ilimizin Araklı ilçesinde aşırı yağışlar sonucu oluşan sel felaketinde 4 vatandaşımızın hayatını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle öğrendim. Ulaştığım son bilgilere göre, kaybolduğu bildirilen 7 vatandaşımız için arama çalışmaları halen devam ediyor. Öncelikle yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifa, aranan vatandaşlarımızın da bir an önce bulunarak sağ salim ailelerine kavuşmasını diliyorum. Daha önce tanığı olduklarımızla ilave olarak Araklı’da yaşanan facia da bir kez daha gösterdi ki akla, bilime, şehircilik ilkelerine, mevzuata aykırı tüm imar uygulamaları her zaman felaketlere yol açabilecek bir potansiyel taşıyor. Bu nedenle, dere kenarlarına kaçak şekilde yapılıp, imar afları ile yasal hale getirilen yapıların yol açtığı ölümlerin bir doğal afet sonucu olduğunu söylemek mümkün değildir” dedi. ​
BİN BİR EMEKLE HAZIRLANAN İMAR PLANLARI YOK SAYILIYOR​
Bu tip faciaları tetikleyen en önemli unsurlardan birinin de sık sık çıkarılan imar afları olduğunu söyleyen Kantarcı, “Son olarak ‘İmar barışı’ adıyla 1950’den beri 14.’sü çıkarılan imar affı ile tüm bu yapılar  ‘kayıt belgesi’ alarak yasal hale getirildi. Akıldışı bir şekilde sık sık çıkarılan bu aflarla ile kamu arazilerinin yağmalanmasının göz yumulmakla kalınmadı, çarpık yapılaşmayla plansız kentleşmenin de önü açıldı. Hiçbir izni olmayan, imara açıkça aykırı kaçak yapıların ruhsat alması sağlanarak bin bir emekle hazırlanan imar planları yok sayıldı. Ülkemizin deprem bölgesi olduğu gerçeği yok sayılıp planlama, projelendirme ve uygulama süreçlerinde mimarlık, mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılar, yalnızca inşa edenlerin beyanları ile yasallaştırıldı. Kaçak yapılaşmayı teşvik edip, mimarlık mühendislik süreçlerini uygulanamaz hale getirilen aflarla devlet eliyle plansız ve güvenliksiz şehirler meydana getirildi. Doğal olarak bu tip facialar da kaçınılmaz hale geldi” dedi.​
İKLİM DOSTU KENT YALNIZCA SAĞLIĞIMIZ İÇİN DEĞİL, CAN GÜVENLİĞİMİZ İÇİN DE ÖNEMLİ​
Yaşanan faciada küresel ısınmanın rolüne de değinen Kantarcı, açıklamasını, “Yine bilime inanan, şehirlerini akılla inşa etmeye çalışan bizlerin iklim değişikliği, küresel ısınma ile ilgili yaptığı itirazlar ısrarla yok sayıldı. Küresel ısınma günümüzün bir gerçeği değil de, bizlerin bir fantezisi olarak yorumlanarak, ekolojik yıkım politikaları hız kesmeden sürdürüldü. Bir kez daha ifade ediyorum ki, son yıllarda yapılan tüm bilimsel çalışmalar küresel ısınmaya bağlı olarak tüm dünyanın sürekli ısındığını gösteriyor. Kimi bilim insanları Doğu Karadeniz’in doğal yapısı gereği bundan daha fazla pay aldığını söylüyor. Denizlerimiz ısınıyor, ısınan su yükselerek atmosferde dengesizliğe neden oluyor. Ani yağış olarak yeryüzüne inerek ölümcül sel baskınlarına neden oluyor. Olayı tüm boyutlarıyla incelemeden kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, Araklı’da yaşanan facianın küresel ısınmayla ilgili bir ilişkisi olduğu tartışmasız bir gerçektir. Bu nedenle ‘iklim dostu bir kent’ yaratmak yalnızca sağlığımız için değil, can güvenliğimiz için de büyük önem taşımaktadır. Bu düşüncelerle herkesi en küçük birimden başlayarak tüm ülkemizi akla, bilime ve doğanın kurallarına göre yeniden inşa etmeye çağıyor, tüm Trabzon halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diyerek tamamladı. ​