İlçenin en yüksek tepesinden aşağı bakıyorum sessizce… Aşağılarda tarih öncesi döneme tanıklık eden Filyos Çayı, yukarılarında yaklaşık 300 yıllık birçok kalıntı. Doğası mest ediyor adeta. Hele o yaban gülleri ve yaban nanelerinin kokusu... İnesi gelmiyor insanın bu zirveden aşağı. Gözlerini kapatıp, yaban güllerinin kokusunu içine çekerek hayal ediyorsun tarih öncesi medeniyetlerin zamanında Filyos Çayı’na demirleyen gemileri. Ya Kara Salih hikayesini dinlemeden dönülür müydü hiç geri?

140 haneli, 480 nüfuslu Bodaç Köyünün kuruluşu günümüzden 200 yıl geriye rastlamaktadır.
Tarihi kayıtlar yeterli bilgiyi vermese de bölge de Rumlardan kalma harabeler yerleşim yaşının200 yıla rastladığını doğrular niteliktedir.
Ormanlık alana kurulu olan Bodaç köyünün çevresinde yüksek tepelerin yanı sıra geniş arazilereyayılmış orman arazileri bulunmaktadır. Köyün isminin nereden geldiği ile ilgili resmi bir kayıt bulunmamasına karşılık bilinen 3-5 rivayet vardır.
Rivayetlerden biri köy isminin kurulu olduğu arazide ormanı oluşturan ağaçların bodur olmasından kaynaklı olup zamanla ‘BODAÇ’’ şeklinde evrim geçirdiği ve kayıtlara da günümüzde ki adı ile geçtiğidir.

BODİÇ’ten BODAÇ’a
Diğer bir rivayet ise Anadolu bölgesinde çam ağacından yapılan küçük su testilerine ‘bodiç’’ adı verilmektedir.
Köyün kuruluş dönemlerinde köyde bu testiden imal eden oldukça fazla olduğundan çevre civarlara da yaptıkları testileri ile ün salmışlar. Köyün gelir kaynağı olan bodiç’den yola çıkarak köyün isminin ‘Bodaç’’ olarak şekillendiği söylenmekte. Bu rivayette ilk rivayet gibi kesinlik hissi vermemektedir. Çünkü günümüz de bu köyde geçmiş yıllarda ‘bodiç’ diye anılan su testileri yaptıklarına ya da bu testilerden gelir elde ettiklerine dair bir kanıt bulunmamaktadır.

RUMLAR MI yoksa AFŞAR TÜRKLERİ Mİ?
Köyün ismi gibi kayıtlar ile sabit olmayan diğer bir konu ise bu bölgeye ilk yerleşenlerin Türkler mi yoksa Rumlar mı olduğudur. 
Her ne kadar köy ve çevresinde çok sayıda Rumlardan kalma harabe ve kalıntılara rastlansa da rivayetlere göre köyün kuruluşu 200  yıldan çok daha geriye gitmekte ve Avşar Türklerine kadar uzanmaktadır.
Avşar (Afşar) Türkleri, ‘’Oğuz Kağan Destanı’na’’ göre Oğuzların 24 boyundan biri olarak bilinmektedir. 
Kaşgarlı Mahmud’un teorisinegöre ise Avşar Türkleri, Divan-ı Lügati’t-Türk’de geçen 22 Oğuz bölüğünden altıncısı olmaktadır.
Köye ilk yerleşenlerin Avşar Türkleri olduğu ve yerleşim tarihinin çok daha eskilere dayandığı teorisi ise köy civarında bulunan yerleşim alanlarına verilen isimlerinin tamamının, (Yaylacuk, Kirendüzü, Kabalaklı, Kurtdamı, Atakbaşı, Atakdibi ) Türkçe olması ve köy yakınlarında bazı yerlere ‘’Avşar’’ şeklinde hitap etme alışkanlığına bağlanıyor.
Köyde ilk yerleşimin 200 yıldan daha geriye gittiği ve Avşar Türklerine uzandığı ironisi varsayımlardan öteye gitmezken günümüze kadar gelen harabe ve kalıntılar bu bölge de ilk yerleşimin 200 yıl kadar geriye gittiği ve yine ilk yerleşenlerin ise Rumlar ya da Hristiyan Türkler olduğunu göstermektedir.
Varsayımlar dışında günümüze kadar gelen kalıntılardan ve harabelerden anlaşıldığı üzere köyün ilk yerleşimi Rumlar tarafından oluşturulmuştur. Köy ve civarında gerek toprak altında gerek toprak üstünde Rumlardan kalma birçok kalıntı günümüze ulaşmıştır.

HASAT DÖNEMLERİNDE GÜNLERCE SÜREN EĞLENCELER GERİDE KALDI
Rumların yerleşim alanı olarak bu bölgeyi seçmelerinin en geçerli nedenlerinin başında çevre de çok fazla su kaynağı bulunması, orman arazisinin yanı sıra verimli ekim arazileri bulunması yer alıyor. Bodaç’ın verimli toprakları ve üzerinde yetişenler hem
tarımcılık hem de hayvancılık için gerekli tüm olanakları sunuyor. Günümüz de ise ne yazık ki tarımcılık da, hayvancılık da neredeyse öldü denilebilecek seviyelere gerilemiş durumdadır.
Köyün yaşlıları tarafından anlatılanlara göre bu köyde hasatlar oldukça verimli geçer ve o dönem buralarda yaşayan Rumlar her hasat zamanında eğlenceler düzenler günler boyu kutlamalar yaparlarmış.
Günümüz de Rumlar’da kalan kalıntılar oldukça yıpranmış, harabe olmuş durumdadır. Çevre de çok sayıda kaçak kazı izine rastlanmaktadır.
Burası korunmaya alınsa ve geniş çaplı bir kazı yapılsa gün yüzüne çok sayı da eser çıkarılabilir ve il genelinde turizme kazandırılabilir.
Hatta Tarım ve Hayvancılığın tekrar canlandırılıp eski yüzyıllarda olduğu gibi çeşitli etkinlikler ve eğlenceler düzenlenerek çevre civarların gözleri bu bölgeye çevrilebilir. Tarihi değerlerin yanı sıra köy ve çevresi hem treeeking, hem de kamp kurmak için idealdir.

Kara Salih Türbesi en yüksek tepede!
Ayrıca Gökçebey İlçesinin en yüksek tepesi de yine Bodaç köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kara Salih Tepesi muhteşem bir seyir olanağının yanı sıra muazzam bir doğa görseli sunmaktadır. Bu tepe aynı zaman da Gökçebey ile Karabük’e bağlı Yenice İlçesi
arasında sınır vazifesi görmektedir. Kara Salih Tepesinin adının ise tepenin yamaçlarında bulunmakta olan Kara Salih Türbesinden geldiği sanılmaktadır.
Maceraseverler, Treekingciler ve Kampçıların ilgi odağı olabilecek seyir tepesi kıvamın
Köyde ilçenin en yüksek tepesi olarak bilinen Kara Salih tepsi Bodaç Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu tepenin bir özelliği de Karabük Yenice ilçesi ile Gökçebey İlçesi hududunu temsil etmektedir. Kara Salih tepesi eteklerinde Kara Salih türbesi bulunmaktadır.

SOSYAL DURUM, NÜFUS ve EĞİTİM
Köy nüfusunun neredeyse tamamı 50 yaş üzeri olup genç nüfus işsizlik nedeniyle il ya da il dışına göç etmek zorunda kalmıştır.
Her ne kadar köyde kurulun olan Orman Kooperatifi iş olanağı sağlasa da köylünün tamamının geçimi için yeterli olmamaktadır.
Orman Koperatifinin yanı sıra Soğuksu Mevkii denilen bölge de Devlet Demiryollarının ihtiyacını karşılamak adına çalışmalarını sürdüren bir taş ocağı ve yine köy sınırları içerisinde asfalt yapımında kullanılmak üzere kullanılan mucur üretim merkezi bulunmaktadır.
Köy de okul bulunmaması nedeni ile köy de yaşayan öğrenciler, çevre köyler de ya da ilçe okullarında eğitim görmektedirler.
Köy de sağlık evi ya da sağlık ocağı bulunmaması nedeni ile sağlık sorunları yine çevre köylerde bulunan sağlık ocakları ya da ilçe de bulunan sağlık kuruluşlarında giderilmektedir.
Bodaç Köyü Zonguldak’a 50 km, Gökçebey’e 6 km, Devrek’e 26 km, Çaycuma’ya 28 km, Ankara’ya 260 km, İstanbul’a 420 km mesafe de bulunmaktadır.

UMUT ŞEKERCİ İLE ZONGULDAK KÖYLERİ ARŞİVİNDEN (2019)

[ilgili-haber=9097]