Sayıştay'ın raporundan bahseden Yavuzyılmaz, "Sayıştay bir denetim otoritesi ve görevi kamu kurum ve kuruluşları, devlete ait şirketleri denetlemek. Sayıştay Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun müesseseleri ile birlikte de denetliyor ve bu tespitlerini de bulgulara dönüştürüp raporunda yayınlıyor. Ben Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) Komisyonu üyesiyim. Yani bu Sayıştay raporlarının sunulduğu, denetimini yapan milletvekillerinden biri olarak, Sayıştay’ın 2017, 2018, 2019 yıllarında detaylı olarak TTK’nın Amasra müessesesi ile ilgili bulguları var. Bu bulguların bir bölümü eksik işçi çalıştırılmasından kaynaklanan kaza riskinin artması hem ölüm hem de yaralanma ile sonuçlanabilecek kazaların olabileceği konusunda haber veriyor ve rakam rakam bunları açıklıyor" dedi.

 

Raporda yazılanları tekrardan belirten Yavuzyılmaz, "Burada Amasra’da da yarı yarıya düşük pano ayak üretim işçi sayısı çalışıldığını ifade ediyor. Diğer taraftan 2019 yılı raporunda gaz içeriklerinin yüksek çıktığını, eksi 300 kotuna gelindiğini, yerin 300 metre altından artık kömür üretimi yapılacağını ve bu aşamadan itibaren yapılan ölçümlerde gaz içerikleri yüksek olduğu için bunun da grizu patlama riskini artırdığını ve yüksek olduğunu belirtiyor. Bu konuda uyarıda bulunuyor. Yani Sayıştay kendi tarzı ile bir bulguya çevirerek bu ciddi konuyu yazarak adeta bas bas bağırıyor. Burada bir sorun var, risk var, tedbir alın diye bağırıyor" diyerek sözlerine devam etti.

 

CHP'nin bu konu hakkındaki itirazlarının dikkate alınmadığını dile getiren Yavuzyılmaz, "Ancak AKP KİT Komisyonu’ndaki yine MHP ile birlikte çoğunluğu kullanarak, el kaldırarak, el indirerek bulguları yok sayıyor, Sayıştay’ı yok sayıyor. CHP olarak bizim bu konudaki itirazlarımızı ısrarla yaptığımız başvuruları, verdiğimiz soru önergelerini ve Meclis’teki girişimlerimizi engelleyerek bu felaketlerin olmasını kapı aralıyor. Neredeyse Sayıştay, 14 Ekim tarihinde Amasra müessesesinde bu felaket yaşanacak diye yazacak duruma gelmiş, bir tek tarihi yazmamış. Ancak ders çıkarması gereken, tedbir alması gerekenler maalesef TTK’da bu tedbirleri almamışlar. O nedenle Sayıştay’ın bu resmi raporunda yer alan bulguya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın açıklama yapması gerekiyor. Neden tedbir almadıklarını açıklaması gerekiyor." şeklinde ifade etti.